“Ölüm tepemizde öylece durur, tekrarlanan
nakarattır. -Bir adam diğerini gömdükten sonra
kendisi uzatılır ölüm yatağına. Ve bir
diğeri de onu gömer; bunların hepsi kısacık
bir zamana sığar”… (Zeynep Ekin)
Nihal Tosun
20 Eylül 2010 Pazartesi, 11:04
NAZMİ TURA,nın ilahilerini de
yayınlarmısınız.
Ramazan Çağlayan
20 Eylül 2010 Pazartesi, 11:55
çok güzel bir yorum yüreğine,ağzına
sağlık........
Su Haydar
20 Eylül 2010 Pazartesi, 12:24
Tesekkur ederim..Cok guzel.. Emeginize saglik..
Semra Ykl
20 Eylül 2010 Pazartesi, 13:37
allah razı olsun cok guzel
Aynur Ülker
20 Eylül 2010 Pazartesi, 13:37
allah iman kuran nasip etsin
Gönül Irem
20 Eylül 2010 Pazartesi, 14:44
Bismillah irahmén irrahim........
Cehennem'in o korkutucu maddi
görünüşünün beyanından sonra korkudan
dilleri tutulmuş, sükût içinde bekleyenlerin
halleri de şöyle tasvir edilir: "O,
(kâfirlerin) konuşamayacağı bir gündür.
Onlara izin bile ...verilmez ki (sözde)
mazeretlerini beyan etsinler. O gün
yalanlayanlara çok yazık!"
(35-37)............."Pek yakında onlara
dışlarındaki âlemde ve kendi iç âlemlerinde
ayetlerimizi / varlığımızın, kudret ve
ilmimizin belgelerini göstereceğiz. Taki
(Peygamberin söylediğinin) hak olduğunu
anlasınlar."(Fussilet, 41/53)
Gönül Irem
20 Eylül 2010 Pazartesi, 14:49
YA::ERHAMEN :ERRAHIM zalimleri fitne fesatlari
islama dil uzatanlari sana sirk kosanlari icin de
imanin olmayanlari sana haval ediyoruz iman eden
kardeslerimi ve beni ne dünyada nede ahirette bu
insanlarla hasr ve nesr eyleme ::AMIN AMIN :YA
ERHAMER ::RAHIMIN; KAHHAR ISMINLE .sana münacat
ediyor senden yardim diliyoruz din kardeslerime ve
bana güc ve imani salih ve siddiklardan eyle .
Gönül Irem
20 Eylül 2010 Pazartesi, 14:52
Her şey Allah’ı tavsif eder. Fakat onunla
muttasıf olmaz. İnsan da bir mikroskop ve
teleskop gibi Cenab-ı Hakk’ı külli manada
bildirir ve tanıttırır. Allah’ın zat, sıfat
ve esmasını gösterir. Onunla kesinlikle
muttasıf olamaz. O zattan bir ...hususiyeti
kendinde taşıyamaz. Aynen öyle de insanın
kendi güzellik ve kemalatını görmek ve
göstermek istemesiyle, Cenab-ı Hak’taki bu
hususiyet aynı değildir. Sadece cam gibi vasıta
olmaktan öteye geçmez. Tefekkür için bir rasat
vazifesini görür. Başka türlü
yakıştırmalar Allah için şirktir.Ayrıca
insanların güzelliklerini göstermesi bir
ihtiyaçtan gelir, kemale ve ikmale gider. O
güzellik ve olmaz ve görünmezse o insan ek***
ve nakıs olur. Alkış, taltif, hoşamedi insanı
keyiflendirir. Noksanı ikmal eder. Oysa Cenab-ı
Hakk’ın kendi cemal ve kemalini göstermek
istemesi ihtiyaçtan değil, iradeden gelen bir
şuunattır. Kemalatı ikmal etmez. Çünkü
hakiki kemalat ihtiyaca bina edilmez. İhtiyaçtan
başkasının mukayesesinden gelen güzellik ve
kemalat hakiki güzellik ve kemal değildir. O da
nisbidir. Çünkü nisbet edilenler gitse onlarda
değerden ve kıymetten düşer .Mesela Allah
mabud olduğu için ibadet ederiz. İnsanlar
ibadet ettiği için mabud değildir. Burada
mabudiyet nisbetle kaim değildir. nisbetle kaim
olanlar ; mesela insanların batıl mabudları bir
zamanlar ibadet edildiği için mabud ittihaz
edilmiş. İnsanlar ibadet etmekten vazgeçince
onların mabudiyetten düşmüşler. Hakiki
mabudiyet öyle olamaz. Mesela insanlar olmazsa,
bir insan, yalnız başına kendi kemalat ve
güzelliğini göstermek ister mi? Sanatta,
meharette, neyi kime gösterecek. Yani mukabele ve
nisbet istiyor. Ta ki kemalatı zuhur etsin.
Seyredenler olmazsa sanatlar, panayırlar ve
pazarlar olmazsa ticaretler, hoşamedi olmazsa
güzellikler görünmek istemezler. Bu mahlukat
için genel bir kaidedir. Fakat Allah ezeli ve
ebedidir. İnsanlığın ömrü alemin sonunda
başlamıştır. O halde milyarlarca yıl önce
Allah’ın cemal, kemal ve sanatı İlahiyeyi
kimler seyrediyordu. Demek insanlardaki cemal ve
kemalini görmek ve göstermek istemesi arzusu
Allah’ın cemalini ve kemalini ölçmek ve
mukayese için değil insanlarını kendi
kemalatını artırması ve tezahürü ve imtihan
içindir. Ayrıca kemal ve cemalinin inceliğini
insanlar melekler ve hiçbir mahlukat anlayamaz,
idrak edip kavrayamaz. Ancak Allah kemal ve
cemalini bilir. Ayrıca bizdeki güzellik gibi
Allah’ın cemal ve kemali bir ihtiyaçtan gelse,
ihtiyaç gittiğinde güzellik ve kemalatın da
eksilmesi lazım. Mesela insan açlıktan dolayı
yemek ister. İhtiyaçtan dolayı gezmek, keyiften
dolayı seyir ister. Bu ihtiyaçlar kesilse artık
yemek,seyir ve tenzzühte biter. Cenab-ı Hak’ta
ise bu şuunat ezelidir. Asırlardan beri yaratma,
tezyinat, taltifat ve kemalat devam ediyor. Ve
ebediyen devam edecektir. Demek ki Cenab-ı
Hak’ın kendi cemal ve kemalini görmek ve
istemesi, ihtiyaçtan değil İRADE-Yİ
İLAHİYEDENDİR. İhtiyaç ve iradenin farkını
idrak edemeyenler bu tefekkürü yapamazlar.Selam
ve dua ile...Sorularla İslamiyet18-Eylül-2006 -
14:10:23
YAsemin Asmin
20 Eylül 2010 Pazartesi, 15:15
இܓ ALLAHUMME
இܓ.......................................இܓS
ALLİ ALA SEYYİDİNA இܓ இܓMUHAMMEDİN VE
ALA இܓ இܓ ALİ SEYYİDİNA இܓ
இܓMUHAMMEDஇ yeni gününüz şeytantan uzak
meleklere yakın olsun....***im....inş
Elif Coşkun
20 Eylül 2010 Pazartesi, 16:21
***in inş.
Topçu Naci
20 Eylül 2010 Pazartesi, 17:07
***in ecmain
Nurcan Günes
20 Eylül 2010 Pazartesi, 18:21
***innnnn
Müslüm Yalıç
20 Eylül 2010 Pazartesi, 20:49
allah kimseye ölümü göstermesin...
Fatos Saril
20 Eylül 2010 Pazartesi, 22:04
bunun kacisi yokki bosuna dememisler her canli
birgün ölümü tadacakdir diye rabbim hayirli
ölümler versin diyelim
Hasan Çan
20 Eylül 2010 Pazartesi, 22:15
acı gercek***a herkez yaptıhı emelıhle
gıdecek dımı
Reyyan Kapisi
21 Eylül 2010 Salı, 00:25
Ölmeden ölmeyi bil...........Ölde kendini
bulmayi bil....sitre-i müntehadan gecip....Cemale
ermeyi bil.........
Murat Solak
22 Eylül 2010 Çarşamba, 13:05
Ölmeden ölmeyi bil...........Ölde kendini
bulmayi bil....sitre-i müntehadan gecip....Cemale
ermeyi bil.........
Orhan Köseoğlu
25 Kasim 2010 Perşembe, 13:34
ölüm sevgiliye kavuşma anıdır.seven için
böyle ya sevmeyen onunda ölümü sevgiliden yani
dünyadan kopuştur..
Yorumlar
nakarattır. -Bir adam diğerini gömdükten sonra
kendisi uzatılır ölüm yatağına. Ve bir
diğeri de onu gömer; bunların hepsi kısacık
bir zamana sığar”… (Zeynep Ekin)
yayınlarmısınız.
sağlık........
Cehennem'in o korkutucu maddi
görünüşünün beyanından sonra korkudan
dilleri tutulmuş, sükût içinde bekleyenlerin
halleri de şöyle tasvir edilir: "O,
(kâfirlerin) konuşamayacağı bir gündür.
Onlara izin bile ...verilmez ki (sözde)
mazeretlerini beyan etsinler. O gün
yalanlayanlara çok yazık!"
(35-37)............."Pek yakında onlara
dışlarındaki âlemde ve kendi iç âlemlerinde
ayetlerimizi / varlığımızın, kudret ve
ilmimizin belgelerini göstereceğiz. Taki
(Peygamberin söylediğinin) hak olduğunu
anlasınlar."(Fussilet, 41/53)
islama dil uzatanlari sana sirk kosanlari icin de
imanin olmayanlari sana haval ediyoruz iman eden
kardeslerimi ve beni ne dünyada nede ahirette bu
insanlarla hasr ve nesr eyleme ::AMIN AMIN :YA
ERHAMER ::RAHIMIN; KAHHAR ISMINLE .sana münacat
ediyor senden yardim diliyoruz din kardeslerime ve
bana güc ve imani salih ve siddiklardan eyle .
muttasıf olmaz. İnsan da bir mikroskop ve
teleskop gibi Cenab-ı Hakk’ı külli manada
bildirir ve tanıttırır. Allah’ın zat, sıfat
ve esmasını gösterir. Onunla kesinlikle
muttasıf olamaz. O zattan bir ...hususiyeti
kendinde taşıyamaz. Aynen öyle de insanın
kendi güzellik ve kemalatını görmek ve
göstermek istemesiyle, Cenab-ı Hak’taki bu
hususiyet aynı değildir. Sadece cam gibi vasıta
olmaktan öteye geçmez. Tefekkür için bir rasat
vazifesini görür. Başka türlü
yakıştırmalar Allah için şirktir.Ayrıca
insanların güzelliklerini göstermesi bir
ihtiyaçtan gelir, kemale ve ikmale gider. O
güzellik ve olmaz ve görünmezse o insan ek***
ve nakıs olur. Alkış, taltif, hoşamedi insanı
keyiflendirir. Noksanı ikmal eder. Oysa Cenab-ı
Hakk’ın kendi cemal ve kemalini göstermek
istemesi ihtiyaçtan değil, iradeden gelen bir
şuunattır. Kemalatı ikmal etmez. Çünkü
hakiki kemalat ihtiyaca bina edilmez. İhtiyaçtan
başkasının mukayesesinden gelen güzellik ve
kemalat hakiki güzellik ve kemal değildir. O da
nisbidir. Çünkü nisbet edilenler gitse onlarda
değerden ve kıymetten düşer .Mesela Allah
mabud olduğu için ibadet ederiz. İnsanlar
ibadet ettiği için mabud değildir. Burada
mabudiyet nisbetle kaim değildir. nisbetle kaim
olanlar ; mesela insanların batıl mabudları bir
zamanlar ibadet edildiği için mabud ittihaz
edilmiş. İnsanlar ibadet etmekten vazgeçince
onların mabudiyetten düşmüşler. Hakiki
mabudiyet öyle olamaz. Mesela insanlar olmazsa,
bir insan, yalnız başına kendi kemalat ve
güzelliğini göstermek ister mi? Sanatta,
meharette, neyi kime gösterecek. Yani mukabele ve
nisbet istiyor. Ta ki kemalatı zuhur etsin.
Seyredenler olmazsa sanatlar, panayırlar ve
pazarlar olmazsa ticaretler, hoşamedi olmazsa
güzellikler görünmek istemezler. Bu mahlukat
için genel bir kaidedir. Fakat Allah ezeli ve
ebedidir. İnsanlığın ömrü alemin sonunda
başlamıştır. O halde milyarlarca yıl önce
Allah’ın cemal, kemal ve sanatı İlahiyeyi
kimler seyrediyordu. Demek insanlardaki cemal ve
kemalini görmek ve göstermek istemesi arzusu
Allah’ın cemalini ve kemalini ölçmek ve
mukayese için değil insanlarını kendi
kemalatını artırması ve tezahürü ve imtihan
içindir. Ayrıca kemal ve cemalinin inceliğini
insanlar melekler ve hiçbir mahlukat anlayamaz,
idrak edip kavrayamaz. Ancak Allah kemal ve
cemalini bilir. Ayrıca bizdeki güzellik gibi
Allah’ın cemal ve kemali bir ihtiyaçtan gelse,
ihtiyaç gittiğinde güzellik ve kemalatın da
eksilmesi lazım. Mesela insan açlıktan dolayı
yemek ister. İhtiyaçtan dolayı gezmek, keyiften
dolayı seyir ister. Bu ihtiyaçlar kesilse artık
yemek,seyir ve tenzzühte biter. Cenab-ı Hak’ta
ise bu şuunat ezelidir. Asırlardan beri yaratma,
tezyinat, taltifat ve kemalat devam ediyor. Ve
ebediyen devam edecektir. Demek ki Cenab-ı
Hak’ın kendi cemal ve kemalini görmek ve
istemesi, ihtiyaçtan değil İRADE-Yİ
İLAHİYEDENDİR. İhtiyaç ve iradenin farkını
idrak edemeyenler bu tefekkürü yapamazlar.Selam
ve dua ile...Sorularla İslamiyet18-Eylül-2006 -
14:10:23
இܓ.......................................இܓS
ALLİ ALA SEYYİDİNA இܓ இܓMUHAMMEDİN VE
ALA இܓ இܓ ALİ SEYYİDİNA இܓ
இܓMUHAMMEDஇ yeni gününüz şeytantan uzak
meleklere yakın olsun....***im....inş
birgün ölümü tadacakdir diye rabbim hayirli
ölümler versin diyelim
gıdecek dımı
bulmayi bil....sitre-i müntehadan gecip....Cemale
ermeyi bil.........
bulmayi bil....sitre-i müntehadan gecip....Cemale
ermeyi bil.........
böyle ya sevmeyen onunda ölümü sevgiliden yani
dünyadan kopuştur..