AHMET HAMDİ TANPINAR BEŞ ŞEHİR'DE
EVLİYA ÇELEBİ NİN HEP DİKKAT ÇEKİLEN
''ABARTI'' ÜSLUBU İLE
İLGİLİ ''BEN EVLİYA
ÇELEBİ'Yİ ELEŞTİRMEK İÇİN
DEĞİL,İNANMAK İÇİN OKUYUP, KARLI
ÇIKIYORUM'' DEMİŞ.. BENDE AYNEN ÖYLE
DÜŞÜNÜYORUM..ERZURUM UN SOĞUĞUN...U ANLATAN
BİR ANEKTODUNA GÖRE; KIŞIN BİR KEDİ DAMDAN
DAMA ATLARKEN HAVADA DONMUŞ.MART AYI GELİP TE
BUZLAR ÇÖZÜLMEYE BAŞLADIĞINDADA KARŞI DAMA
GEÇEBİLMİŞ KEDİCİK..:)SEYAHATNAME NİN BİR
BÖLÜMÜNDE İSE SİNOP TAN MERSİN E KADAR BİR
SİNCABIN AĞAÇTAN AĞACA ZIPLAYARAK
GİDEBİLECEĞİNİ SÖYLEMİŞTİR..:)BİRDE,
KARADENİZE YOLCULUK YAPARKEN GEMİSİ FIRTINAYA
YAKALANMIŞ VE KENDİSİ BAYGIN VAZİYETTE ROMANYA
SAHİLLERİNE ÇIKARAK KURTULMUŞ VE ONDAN SONRADA
DENİZ YOLCULUĞUNA TÖVBE ETMİŞTİR..VE
FIRTINAYI ŞÖYLE ANLATMIŞTIR
KENDİLERİ:DALGALAR BİR
ÇEKİLİYORDU,CEHENNEMDE KAZAN KAYNATAN
ZEBANİLERİ GÖRÜYORDUK..! DALGALAR BİR
YÜKSELİYORDU ELİMİZLE AYA
DEĞİYORDUK..!::)TEŞEKKÜRLER PAYLAŞIM
İÇİN..ÇOK GÜZELDİ...
Ayten Kantar Baycan
09 Şubat 2010 Salı, 11:35
HAYIRLI İŞLER..EE NE YAPALIM BİZ YAPARIZ
SİZİN YERİNİZE YORUMU..::))
Nâfiz İlkaya
09 Şubat 2010 Salı, 11:37
ayten hanım teşekkür ederiz yorumunuz için
ayrıca sayfa yönetimine de video paylaşımları
için tekrar teşekkürler...
Ayten Kantar Baycan
09 Şubat 2010 Salı, 11:39
RİCA EDERİM..
Zeliha Demirbaş
09 Şubat 2010 Salı, 11:43
işte tam da burada yorum farkı geliyor Ayten
hanım.Kedi tabiki damdan dama atlarken donup
kalamaz , sincapta sinoptan mersine geçemez,
burada anlatılmak istenen Erzurumun kışı,
Sinopla Mersin arasının o dönemde ormanlık bir
bölge olduğudur. Aynı zamanda Evliya Celebinin
nükteci bir kişiliği olduğudur.Buda benim
fikrim.....
Nâfiz İlkaya
09 Şubat 2010 Salı, 11:47
hadi yaa cidden olmamış mı onlar :)) akıl
sahibi birçok insan rahatlıkla anlar onların
abartı***açlı olduğu***a yaptığınız yorum
anlamayanlar içindi herhalde yine de teşekkür
ederiz
Kayıp Kentin Yakışıklısı
09 Şubat 2010 Salı, 11:50
oo ayten hanım sizi gören hacı oluyor...yani
evliya paşa ile birlikte hicaz illerini
dolaşmış kadar olduk sizi görmekle..ee hedi
yapın bakalım benim yerime yorum..her anadoluyu
gezen evliya çelebi her yorum yazan kky olabilir
mi??yorum fark...ı var..o donmuş kediyi kim
makaraya saracak ben yoksam
paylaşım çok güzel ayrıca ayten hanımın
gelişi hep muhteşem olmuştur:)))devammmm....
Ayten Kantar Baycan
09 Şubat 2010 Salı, 11:56
ÇOK MERSİ EFENDİM..EVET TEVAZU
GÖSTEREMEYECEĞİM ÖYLE OLMUŞTUR..:)))
Lütfi Duran
09 Şubat 2010 Salı, 11:58
Arkadaşlar o zamandan bu yana o kedi
çözmüştür degilmi.Kutuplar bile çözdü de
:))
Servet Ağaya
09 Şubat 2010 Salı, 11:59
hoş oluyor-olmuştur-olacaktır.......
Servet Ağaya
09 Şubat 2010 Salı, 12:01
bu kış yeniden donduğu rivayet edilir o
kedinin:)))
Kayıp Kentin Yakışıklısı
09 Şubat 2010 Salı, 12:03
o kedicağız kedi camiasında bir aşk
şehididir...ve kediler her martta bir ay boyunca
törenlerle anarlarar atalarını...damdan dama
atlarken donan kedi-ki adı şerafettindi-kedi
edebiyatında bir mem u zin öyküsüdür..
Ayten Kantar Baycan
09 Şubat 2010 Salı, 12:06
::))) ŞİMDİ DAHA İYİ ANLIYORUM HER YORUM
YAPAN K.K.Y.
OLMUYOR...ALEMSİNİZ..GÜLDÜRDÜNÜZ BENİ..:))
Ayten Kantar Baycan
09 Şubat 2010 Salı, 12:08
SERVET BEYY KESİN YENİDEN DONMUŞTUR
HAYVANCAĞIZ..:)) ACAYİP SOĞUK
ESKİŞEHİR..ANKARA DA ÖYLEMİ?
Hatice Ünder
09 Şubat 2010 Salı, 12:12
vayy be eskiden ne izlerdik trt de...
Servet Ağaya
09 Şubat 2010 Salı, 12:12
ankara yı benim varlığım kurtarıyor demek
isterdim...donuyoruzzzzzz:)))
Ayten Kantar Baycan
09 Şubat 2010 Salı, 12:16
::)))
Servet Ağaya
09 Şubat 2010 Salı, 00:20
porsuk çayı donmadıysa sorun yoktur.....
Ayten Kantar Baycan
09 Şubat 2010 Salı, 00:33
ZAMAN ZAMAN DONDU SOĞUĞUN TAVAN YAPTIĞI
GÜNLERDE..SONRA ÇÖZÜLDÜ.:))
Canan Arduç
09 Şubat 2010 Salı, 12:40
çocukken izlerdik bunları keşke şimdi bizim
çocuklarımızda böyle şeyler izleseler
keşke yine oynatsalar çoçuklarımızda
bişeyler öğrenirdi normal çizgi film
izlemektense evliya çelebiyle dünyayı gezer ve
tanırlardı
Uğur Erol
09 Şubat 2010 Salı, 00:52
Bizim çocukluğumuzun bir yadigârıydı mazide
kalanlar...
Ayten Kantar Baycan
09 Şubat 2010 Salı, 12:53
LÜTFİ BEY SİZDEMİ ESKİŞEHİR LİSİNİZ..?
Kardelen Zirek
09 Şubat 2010 Salı, 00:54
mazide kalanları yad etmek bizim
görevimizdir...
Nurcan Yalçın
09 Şubat 2010 Salı, 13:04
keşke çocuklarııza da böle eğitici
programlar verse t.v ler biz bunlarla ögrendik
aslında türkiyenin 4 bir tarafını öle
tanıdıkk
Nezan Benav
09 Şubat 2010 Salı, 13:23
Haniefendi israrla dinlerle
ilgileniyorsun.Dinlerin disinda görürsen , halen
kirlenmemis bir dünya bir kösede kalmistir
elbette,.Ilave edile edile hikayelesmistir
Kitapleri, zamanin Anayasasidir,tüm dinlerin
kutsal saydiklari kitaplari.
Fatma Ozturk
09 Şubat 2010 Salı, 13:35
çocuktuk...
Ibrahim Öztürk
09 Şubat 2010 Salı, 14:16
çocuklugumuzun çizgıflm.idi-ama çok
gerçekcı ve güzeldi.şimdi nerde böyle
faydalıları.
Neşe Arslan Bulu
09 Şubat 2010 Salı, 14:16
daha bugün öğrencilerime çocukluğumda
izlediğim evliya çelebinin çizgi filminden
bahsetmiştim .internetten bulalım bakalım diye
konuştuk.çok güzel denk geldi.teşekkürler....
Leyla LaMora
09 Şubat 2010 Salı, 14:18
cizgi film olan yerleri cok severdim, gerisi
cocuk yaslarimda hic ilgimi cekmezdi dogrusu.
hatirlamak cok güzel tesekkürler!
Ayşegül Velioğlu Şahin
09 Şubat 2010 Salı, 15:39
EYYY GİDİ GENÇLİĞİM EYYY
Selda Sny
09 Şubat 2010 Salı, 16:54
Adamın biri, bir çocuğa bir elma
vermiş.Çocuk çok sevinmiş.Bir elma daha
vermiş.Çocuk daha çok sevinmiş.Bir elma daha
verince;...çocuk sevinçten deliye dönmüş.Ve
bir elma daha verince,çocuk dört elmayı elinde
zaptedememiş,sonuncusunu düşürmüş yere...Bu
sefer ağlamaya başlamış çocuk.Hayat böyledir
işte...Hayal etmediğimiz... bir saadete
eriştikten sonra,onun bir lokmasını dahi
kaybetmek bizi perişan eder."Keyifler
değildir yaşamı değerli yapan.Yaşamdır,
keyif almayı değerli kılan"
Mehmet Karaahmetoğlu
09 Şubat 2010 Salı, 18:03
ESKİDEN İZLİYORDUK, ŞİMDİ BAKIYORUM DA
MÜZİĞİ KORKU FİLMİ GİBİ
Zeynep Antakyalioğlu
09 Şubat 2010 Salı, 19:18
hey gidigünler
Ahmet Öndek
09 Şubat 2010 Salı, 20:05
çocukluğğumun hıkayesı
Zeynep Alpaslan
09 Şubat 2010 Salı, 22:46
çocukken çok severdim ,hatırlamak çok güzel
oldu...
Eve Mary
10 Şubat 2010 Çarşamba, 00:14
çocukluk günlerime geri ***ürdü bu
görüntüler beni,ne güzel günlermiş o günler
meğer.......
Fikret Taşkın
10 Şubat 2010 Çarşamba, 00:29
Tabii ya bunlar vardı küçüklüğümüzde
izledik hep birlite biz izlerken "hadi oğlum
yemeğini yesene" derdi annemiz
Sevdiklerimizle beraberdik siyah beyaz shaplorenz
tv de izlerdik ekran iki renki***a hayatımız
rengarenkti.Gelmiyecek o güzel günler geriye
Arda Deniz
10 Şubat 2010 Çarşamba, 07:06
eskiler
Ahmet Güner
21 Ağustos 2010 Cumartesi, 05:
evet,çocukluğumda hiç kaçırmadan
izlerdim,valla!heyecanla beklerdim Yalvaç
URAL'mıydı öle bişey ezberlemiştim
artık yönetmeni,çok mutlu olurdum izlerken
çocukluk günlerime döndüm valla birden...
Fundagül Güler
21 Ağustos 2010 Cumartesi, 15:
ayy gördüğüme çok sevindiiiim
Ayşen Pehlivan
23 Ekim 2010 Cumartesi, 23:46
küçükken izlerdim***a müziği ürkütüyodu
ya nasıl bi şey o öle..
Hatun Selda Aksoy
24 Ekim 2010 Pazar, 00:22
Evliya Celebi ile ilgili bilgiler epey kafa
karistirici nitelikte. Sanirim resmi tarih
yazilimi konuyu buralara kadar tasimis. Birincisi
Evliya Celebi'nin hem kendisinin ve hem de
babasinin birer Dervis oldugu yonunde bilgiler var
ki bu dog...ru olsa gerek ve Kutahya'dan
geldigi yonundeki bilgi de sanirim dogru. Bir
Dervisan aileden gelen Celebi her nasil olmussa
olmus "hafiz" olmus, "medresede
egitim gormus" ve sarayin hizmetine girmis.
Adi Evliya olan kisinin soyadina bakilirsa Celebi
ailesinden gelmekte yani Haci Bektas-i
Veli'nin soyundan olsa gerek. Yani kendisi
kizilbastir ve hafiz olmasi pek de akla uygun
degildir. Ustelik bir Dervistir yani gezgindir
zaten, seyahat etmek icin saraydan is, izin almasi
da gerekmez. "Istanbul Kanatlarimin
Altinda" filmini bir kez daha izlemenizi
tavsiye ederim, ki orada kendisi ve kardesi
Gazanfer Ahmed Celebi seyhulislam'in fetvasi
ve yargilamasiyla ve sarayin izniyle surgune
gonderilmis ve nerede oldukleri de bilinememistir
hic bir vakit. Gazanfer Ahmet Celebi bir tip adami
ve arastirmacidir ve Galata kulesinden kanat
yaparak uctugu icin cezalandirilmislardir, sarap
icen ve nukteli konusan tiplerdir ki bu da
"hafiz" in yapabilecegi bir is degildir.
Resmi tarih soyleminden cikmanin en iyi yolu
Celebi'yi baskalarinin yazimindan degil,
kendi Seyahatnamesi'ni okumaktan gecer diye
dusunuyorum, saygilar...
Yorumlar
EVLİYA ÇELEBİ NİN HEP DİKKAT ÇEKİLEN
''ABARTI'' ÜSLUBU İLE
İLGİLİ ''BEN EVLİYA
ÇELEBİ'Yİ ELEŞTİRMEK İÇİN
DEĞİL,İNANMAK İÇİN OKUYUP, KARLI
ÇIKIYORUM'' DEMİŞ.. BENDE AYNEN ÖYLE
DÜŞÜNÜYORUM..ERZURUM UN SOĞUĞUN...U ANLATAN
BİR ANEKTODUNA GÖRE; KIŞIN BİR KEDİ DAMDAN
DAMA ATLARKEN HAVADA DONMUŞ.MART AYI GELİP TE
BUZLAR ÇÖZÜLMEYE BAŞLADIĞINDADA KARŞI DAMA
GEÇEBİLMİŞ KEDİCİK..:)SEYAHATNAME NİN BİR
BÖLÜMÜNDE İSE SİNOP TAN MERSİN E KADAR BİR
SİNCABIN AĞAÇTAN AĞACA ZIPLAYARAK
GİDEBİLECEĞİNİ SÖYLEMİŞTİR..:)BİRDE,
KARADENİZE YOLCULUK YAPARKEN GEMİSİ FIRTINAYA
YAKALANMIŞ VE KENDİSİ BAYGIN VAZİYETTE ROMANYA
SAHİLLERİNE ÇIKARAK KURTULMUŞ VE ONDAN SONRADA
DENİZ YOLCULUĞUNA TÖVBE ETMİŞTİR..VE
FIRTINAYI ŞÖYLE ANLATMIŞTIR
KENDİLERİ:DALGALAR BİR
ÇEKİLİYORDU,CEHENNEMDE KAZAN KAYNATAN
ZEBANİLERİ GÖRÜYORDUK..! DALGALAR BİR
YÜKSELİYORDU ELİMİZLE AYA
DEĞİYORDUK..!::)TEŞEKKÜRLER PAYLAŞIM
İÇİN..ÇOK GÜZELDİ...
SİZİN YERİNİZE YORUMU..::))
ayrıca sayfa yönetimine de video paylaşımları
için tekrar teşekkürler...
hanım.Kedi tabiki damdan dama atlarken donup
kalamaz , sincapta sinoptan mersine geçemez,
burada anlatılmak istenen Erzurumun kışı,
Sinopla Mersin arasının o dönemde ormanlık bir
bölge olduğudur. Aynı zamanda Evliya Celebinin
nükteci bir kişiliği olduğudur.Buda benim
fikrim.....
sahibi birçok insan rahatlıkla anlar onların
abartı***açlı olduğu***a yaptığınız yorum
anlamayanlar içindi herhalde yine de teşekkür
ederiz
evliya paşa ile birlikte hicaz illerini
dolaşmış kadar olduk sizi görmekle..ee hedi
yapın bakalım benim yerime yorum..her anadoluyu
gezen evliya çelebi her yorum yazan kky olabilir
mi??yorum fark...ı var..o donmuş kediyi kim
makaraya saracak ben yoksam
EFENDİM...NACİZANE KARALARIZ BİŞİLER..:)
gelişi hep muhteşem olmuştur:)))devammmm....
GÖSTEREMEYECEĞİM ÖYLE OLMUŞTUR..:)))
çözmüştür degilmi.Kutuplar bile çözdü de
:))
kedinin:)))
şehididir...ve kediler her martta bir ay boyunca
törenlerle anarlarar atalarını...damdan dama
atlarken donan kedi-ki adı şerafettindi-kedi
edebiyatında bir mem u zin öyküsüdür..
YAPAN K.K.Y.
OLMUYOR...ALEMSİNİZ..GÜLDÜRDÜNÜZ BENİ..:))
HAYVANCAĞIZ..:)) ACAYİP SOĞUK
ESKİŞEHİR..ANKARA DA ÖYLEMİ?
isterdim...donuyoruzzzzzz:)))
GÜNLERDE..SONRA ÇÖZÜLDÜ.:))
çocuklarımızda böyle şeyler izleseler
çalışyıyorsa bizde adalarda, doktorlar
caddesinde gazeriz dımı Arkadaşlar.
bişeyler öğrenirdi normal çizgi film
izlemektense evliya çelebiyle dünyayı gezer ve
tanırlardı
kalanlar...
görevimizdir...
programlar verse t.v ler biz bunlarla ögrendik
aslında türkiyenin 4 bir tarafını öle
tanıdıkk
ilgileniyorsun.Dinlerin disinda görürsen , halen
kirlenmemis bir dünya bir kösede kalmistir
elbette,.Ilave edile edile hikayelesmistir
Kitapleri, zamanin Anayasasidir,tüm dinlerin
kutsal saydiklari kitaplari.
gerçekcı ve güzeldi.şimdi nerde böyle
faydalıları.
izlediğim evliya çelebinin çizgi filminden
bahsetmiştim .internetten bulalım bakalım diye
konuştuk.çok güzel denk geldi.teşekkürler....
cocuk yaslarimda hic ilgimi cekmezdi dogrusu.
hatirlamak cok güzel tesekkürler!
vermiş.Çocuk çok sevinmiş.Bir elma daha
vermiş.Çocuk daha çok sevinmiş.Bir elma daha
verince;...çocuk sevinçten deliye dönmüş.Ve
bir elma daha verince,çocuk dört elmayı elinde
zaptedememiş,sonuncusunu düşürmüş yere...Bu
sefer ağlamaya başlamış çocuk.Hayat böyledir
işte...Hayal etmediğimiz... bir saadete
eriştikten sonra,onun bir lokmasını dahi
kaybetmek bizi perişan eder."Keyifler
değildir yaşamı değerli yapan.Yaşamdır,
keyif almayı değerli kılan"
MÜZİĞİ KORKU FİLMİ GİBİ
oldu...
görüntüler beni,ne güzel günlermiş o günler
meğer.......
izledik hep birlite biz izlerken "hadi oğlum
yemeğini yesene" derdi annemiz
Sevdiklerimizle beraberdik siyah beyaz shaplorenz
tv de izlerdik ekran iki renki***a hayatımız
rengarenkti.Gelmiyecek o güzel günler geriye
izlerdim,valla!heyecanla beklerdim Yalvaç
URAL'mıydı öle bişey ezberlemiştim
artık yönetmeni,çok mutlu olurdum izlerken
çocukluk günlerime döndüm valla birden...
ya nasıl bi şey o öle..
karistirici nitelikte. Sanirim resmi tarih
yazilimi konuyu buralara kadar tasimis. Birincisi
Evliya Celebi'nin hem kendisinin ve hem de
babasinin birer Dervis oldugu yonunde bilgiler var
ki bu dog...ru olsa gerek ve Kutahya'dan
geldigi yonundeki bilgi de sanirim dogru. Bir
Dervisan aileden gelen Celebi her nasil olmussa
olmus "hafiz" olmus, "medresede
egitim gormus" ve sarayin hizmetine girmis.
Adi Evliya olan kisinin soyadina bakilirsa Celebi
ailesinden gelmekte yani Haci Bektas-i
Veli'nin soyundan olsa gerek. Yani kendisi
kizilbastir ve hafiz olmasi pek de akla uygun
degildir. Ustelik bir Dervistir yani gezgindir
zaten, seyahat etmek icin saraydan is, izin almasi
da gerekmez. "Istanbul Kanatlarimin
Altinda" filmini bir kez daha izlemenizi
tavsiye ederim, ki orada kendisi ve kardesi
Gazanfer Ahmed Celebi seyhulislam'in fetvasi
ve yargilamasiyla ve sarayin izniyle surgune
gonderilmis ve nerede oldukleri de bilinememistir
hic bir vakit. Gazanfer Ahmet Celebi bir tip adami
ve arastirmacidir ve Galata kulesinden kanat
yaparak uctugu icin cezalandirilmislardir, sarap
icen ve nukteli konusan tiplerdir ki bu da
"hafiz" in yapabilecegi bir is degildir.
Resmi tarih soyleminden cikmanin en iyi yolu
Celebi'yi baskalarinin yazimindan degil,
kendi Seyahatnamesi'ni okumaktan gecer diye
dusunuyorum, saygilar...