Kuantum fiziği atom altı ölçeklerde
geçerlidir. Bunu hayat felsefesi haline getirmeyi
saçma buluyorum.
Abdullah Kalkalı
16 Mayıs 2010 Pazar, 11:41
neden ben bu kuantum denen meredi anlamıyorum...
Stephane Aslan
16 Mayıs 2010 Pazar, 14:02
aslinda cok basit , kisaca anlatimiyla iki tane
paralel dunya dusun veya bir cok paralel dunya ,
yasamin ayri ayri dilimlerinde farkli gelismis
farkli zaman***a ayni zamanda paralel zaman birimi
, diye anlatila bilir bu kadar basit anlatimla
Stephane Aslan
16 Mayıs 2010 Pazar, 14:03
zaten ruh diye bir sey yokki ruhu cozelim olan
seylere kafa yorara bilim olmayani , olmayanla
urasmayi seven mistikcilere birakir halki
kandirsin diye
Sanem Ercan ١٩٥٤
16 Mayıs 2010 Pazar, 14:50
yani 2 paralel evrende mevcut bulunmama karşı
sadece birini yaşıyorum ..!! peki bunun
başlangıcı tam olarak ne..!! bir paralel evren
oluşumunu ne zaman başlıyor..!! hayatımızın
hangi noktası kırılıp yeni bir paralel
oluşturuyor..!! yoksa me...vcut olan evrenler
içinde mi yaşıyoruz..!! gerçek mi yoksa
gerçekten sapmış bir evrende ki ben miyim_*
bunun bir cevabı ya da mantığı var mı_*
İskender Kökey
16 Mayıs 2010 Pazar, 14:57
peki gözlemden kastedilen tam olarak nedir
anlayan bi adım öne çıksın? young deneyinde
taneciklerin eş zamanlı iki yarıktan geçip
dalga formunda davranmasıyla, gözlemlenmeye
çalıştığında tanecik gibi davranmalarını
sağlayan, akılalmaz mekan...izma nasıl
çalışıyor? gözlemci bu videodaki gibi yeri
gelince insan algısı olurken, deneysel
ortamlarda çeşitli algılayıcılar olabiliyor,
yani sonuçta işin ruhavi kısımla ne kadar
ilgili olduğu tartışılır,***a şurası açık
ki, parçacıklar ne zaman ne yapması
gerektiğine muntazamn bir mekanizma ile karar
verebiliyorlar, bu gözlemci-gözlenen ilişkisi
nasıl açıklanabilir.. ?
Stephane Aslan
16 Mayıs 2010 Pazar, 16:20
ben bunu anlatirken bu kanimsadigim anlamina
gelmez kuantum benim icin mistik izler tasiyan bir
teoridir o yuzden biraz kuskulu bakiyorum ,
iskenderin dedigi gibi young deneyinde dalgalarin
iki ayri delikten gecerken tutumlari bekleninen
gibi olmamis ve tam bir su daki dalgalar gibi
durum cikmistir ortaya ,***a bin bangtan sonra
evren icindeki deliklerden gecen atomlarin paralel
dimosyonu yaratigi benim icin biraz kuskulu
bakilacak bir teori
Suat Aktaş
17 Mayıs 2010 ve Pazartesi, 02
Bakmak ve görmek.Bakmak ne demektir görmek ne
demektir.İşte bu sizin içte derinleşmenizle
ilgilidir.Biri bakar ormanda ağaç
göremez.Görece durumu.P***olojik durumunuz
sadece o ana has bir bakış açısı.İnsan
düşündükçe iç aleminde yolculuk
ya...ptıkça dışardaki olaylar anlam
kazanıyor.Aslında anlam veren
niyetlerimiz.Hayatın her anında karar
veriyoruz.bu bizim oturmuş kişiliğimizle ilgili
bir durum.Göz bakar beyin görür.kalp
aynamızdan ruhumuz hisseder.İşte kalp denen o
manevi aynamızın durumuna göre her insan
farklı şeyler görebiliri.belki nesnesel olarak
aynıdır ancak farklı hisseder.
Davut Ceylan
18 Mayıs 2010 Salı, 04:20
bence orda sonsuzi bir irade soz konusu
olabilir..cift yarik deneyindeki gibi olsa idi
herseyden onbinlerce olmasi gerekirdi..yani bir
harici bir irade an be an tercih ediyor..esyayi
sabitliyor..
Habibe Sarı
18 Mayıs 2010 Salı, 20:53
İskender bu young deneyinde bir göz koyulmadan
önce bir gözlemci vardı deneyin ilk
aşamasında: Deneyi gerçekleştiren kişi. Daha
sonra deneyin ikinci aşamasında yarıkları
görecek şekilde olay anında her şeyi görüp
kaydedecek bir göz yerleştirildi. Tüm bu
işlemler de deneyin bir parçası ve ilk
gözlemcinin iradesiyle gerçekleşiyor.
Dolayısı ile ilk gözlemci 2. deneydeki
gözlemciyi etkilemiş oluyor. Neticede 2. deneyde
gözlemleyen alet ilk gözlemcinin algılarının
kontrolünde(! ) diye düşünüyorum!..
Yorumlar
geçerlidir. Bunu hayat felsefesi haline getirmeyi
saçma buluyorum.
paralel dunya dusun veya bir cok paralel dunya ,
yasamin ayri ayri dilimlerinde farkli gelismis
farkli zaman***a ayni zamanda paralel zaman birimi
, diye anlatila bilir bu kadar basit anlatimla
seylere kafa yorara bilim olmayani , olmayanla
urasmayi seven mistikcilere birakir halki
kandirsin diye
sadece birini yaşıyorum ..!! peki bunun
başlangıcı tam olarak ne..!! bir paralel evren
oluşumunu ne zaman başlıyor..!! hayatımızın
hangi noktası kırılıp yeni bir paralel
oluşturuyor..!! yoksa me...vcut olan evrenler
içinde mi yaşıyoruz..!! gerçek mi yoksa
gerçekten sapmış bir evrende ki ben miyim_*
bunun bir cevabı ya da mantığı var mı_*
anlayan bi adım öne çıksın? young deneyinde
taneciklerin eş zamanlı iki yarıktan geçip
dalga formunda davranmasıyla, gözlemlenmeye
çalıştığında tanecik gibi davranmalarını
sağlayan, akılalmaz mekan...izma nasıl
çalışıyor? gözlemci bu videodaki gibi yeri
gelince insan algısı olurken, deneysel
ortamlarda çeşitli algılayıcılar olabiliyor,
yani sonuçta işin ruhavi kısımla ne kadar
ilgili olduğu tartışılır,***a şurası açık
ki, parçacıklar ne zaman ne yapması
gerektiğine muntazamn bir mekanizma ile karar
verebiliyorlar, bu gözlemci-gözlenen ilişkisi
nasıl açıklanabilir.. ?
gelmez kuantum benim icin mistik izler tasiyan bir
teoridir o yuzden biraz kuskulu bakiyorum ,
iskenderin dedigi gibi young deneyinde dalgalarin
iki ayri delikten gecerken tutumlari bekleninen
gibi olmamis ve tam bir su daki dalgalar gibi
durum cikmistir ortaya ,***a bin bangtan sonra
evren icindeki deliklerden gecen atomlarin paralel
dimosyonu yaratigi benim icin biraz kuskulu
bakilacak bir teori
demektir.İşte bu sizin içte derinleşmenizle
ilgilidir.Biri bakar ormanda ağaç
göremez.Görece durumu.P***olojik durumunuz
sadece o ana has bir bakış açısı.İnsan
düşündükçe iç aleminde yolculuk
ya...ptıkça dışardaki olaylar anlam
kazanıyor.Aslında anlam veren
niyetlerimiz.Hayatın her anında karar
veriyoruz.bu bizim oturmuş kişiliğimizle ilgili
bir durum.Göz bakar beyin görür.kalp
aynamızdan ruhumuz hisseder.İşte kalp denen o
manevi aynamızın durumuna göre her insan
farklı şeyler görebiliri.belki nesnesel olarak
aynıdır ancak farklı hisseder.
olabilir..cift yarik deneyindeki gibi olsa idi
herseyden onbinlerce olmasi gerekirdi..yani bir
harici bir irade an be an tercih ediyor..esyayi
sabitliyor..
önce bir gözlemci vardı deneyin ilk
aşamasında: Deneyi gerçekleştiren kişi. Daha
sonra deneyin ikinci aşamasında yarıkları
görecek şekilde olay anında her şeyi görüp
kaydedecek bir göz yerleştirildi. Tüm bu
işlemler de deneyin bir parçası ve ilk
gözlemcinin iradesiyle gerçekleşiyor.
Dolayısı ile ilk gözlemci 2. deneydeki
gözlemciyi etkilemiş oluyor. Neticede 2. deneyde
gözlemleyen alet ilk gözlemcinin algılarının
kontrolünde(! ) diye düşünüyorum!..