Bir ilanın macerası... [HQ]

çok güzel olmuş..=))

herkesin tek tek "gerçekten böyle"
demesine gerek yok çünkü gerçekten böye :D

hayatımı filmde izledim sanki ...:)

aahahaha iyimiş :D

‎"babanın eşşeğimi var!? çok
biliyorsan al program, kendin yap" derim,
işini eline veririm :D bu yüzden 23
yaşındayım ve halen genceciğim hahhahahaha
XDtabii video'da çok sağlam olmuş.. emeği
geçenleri tebrik ederim.. anlayana sağlam mesaj
...veriyor :D

ya ancak bu kadar güzel anlatılablrdi :D cok
basarılı bi video omus teskkrler :)

‎:/

Çok iyi***a bütün meslek hayatınız boyunca
bunun gibi isler yapmak zorunda kalacaksınız.
Parayı veren düdüğü çalar hesabı geçerli
çünkü.

kim hazırladıysa emeğine sağlık,
tasarımcıların çilesini anlatan çok güzel bi
video olmuş... tek kelimeyle süperrr :)

bence yesim hanım yanlış düşünüyorsunuz :/
tamamen emperyalist bir düşünce "parayı
veren düdüğü çalar"mış... sonuçta biz
onlara değil, onlar bize muhtaç... tabi biz ne
zaman parayı***aç için değilde, araç için
kullanmaya başlarsak (: heee b...u ne alaka!!!
çünkü sonuçta onların bu ***ıcı ve
baskıcı tavırlarına para için katlanılıyor
(ailesi olanlar evine ekmek ***ürme derdinde,
çocuğuna en iyi şekilde bakma derdinde!!!
kısaca herkes hayat derdinde). para için
olmasa!! zaten benimde ilk yorumumdaki tavrımı,
eminim herkes koyar :D :D :D bir yerde baş
kaldırmak lazım!!! bir yerde kendimizi
göstermemiz lazım... yoksa daha çooookkkkk
eziliriz (:

Tabii ki emperyalist düşünce olacak. Reklam
neye hizmet ediyor? Rekabet o kadar fazla ki, o
yüzden onlar bize çok da fazla muhtaç
değiller. Siz daha gençsiniz içinizdeki inanç
ve özgüven hiç eksilmesin***a müşteri daima
bu filmdeki gibi deli edecektir çalışanı.

valla ilkinde müşteri gayet
haklıymışTasarımcı diye geçinen arkadaş,
işin içinde ürünü yok etmiş resmen; hal
böyle olunca tasarımcının yapması gereken
şey müşteriye kalmış o da kendince çözmeye
çalışmış.

ben zaten herkese bunu söylemek istiyorum yesim
hanım... bizim insanların düşünce mantalitesi
farklı. nedense her denileni yapmak
zorundaymışız gibi hissediyoruz..***a
düşünsenize!!! ben, sen, o, biz, siz, onların
aynı şekilde ""-al sen yap..."
dediğini... müşteri yada işveren farkedermi?
illaki işi uzmanına bırakacaklar... sonuçta bu
iş için eğitim almışsın (görsel tasarım,
görsel iletişim vs.vs.vs.), o kişimi senden
daha iyi bilecek? yoksa senmi daha iyi
bileceksin.. video'da da basit bir örnek (:
en son hali berbat ötesi çünkü herşey karman
çorman! ben nereye bakacağımı veya neyi
okuyacağımı anlamadım... diğer insanlarda da
bu durum böyle.. bunu işte müşteriye anlatmak
ve bizim birşeyleri bastırmamız gerekli (:
tabii bu herşeyi yaparım yada yapmam gerekli
düşünce mantığından kurtulduktan sonra (:

Müşteri kaçırmak istenmiyorsa müşteri daima
haklıdır...:)))

Operatörlere öyle tabi.

Operatör ya da grafik tasarımcı diye bir
ayrım yok arkadaşlar. Operatörler grafik
tasarımcının isteğini yaparlar, diğerleri de
müşterinin. Haa bu arada kendi istediğiniz
tasarımın müsteri tarafından kurcalanmaması
için çeşitli hileler de yok değil.:))))))

En baba ve eski grafik tasarımcılarından bir
tanesi müşteri kendi yaptığı tasarıma
karışmazsa ücrette indirim yaparmış.

Ankarada faliyet gösteren Grafikir reklam
ajansı 2 yıl önce hazırlamıştı bunu
yanlış hatırlamıyorsam..

bir gün boğacağız.. eminim ben.. :)

Reklam Fırtınasında şemsiyenize takılıp
düşemeyen damalacılar diorum ben buna!!!!
Başınıza mutlaka gelmiştir. ;) benim
çooooooooook

kaderimiz bu bizim :) ben işi bıraktım
dayanamadım bir süre dinlenme iyi gelicek

Yeşim hanım, bu sonuca nereden vardınız, çok
ilginç. Tasarımcı adı üzerinde
"tasarım" yapar, fikir üretir.
Müşteriden almaz fikri, mesleğin olayı bu
zaten. Nasıl böyle birşey söyleyebiliyorsunuz
çok komik. Sert olduysa kusra bakmayın***a
lütfen tasarım kelimesinin tanımı üzerine
birşeyler okuyun.

hayatta en zor iş; işi bilmeyenle
çalışmaktır:)

reklam kipanın haftanın indirimli ürünleri
broşürüne dönmüş !bunu çok üzülerek
söyleyeceğim kimse darılmasın;mesleksiz
insanların ülkesinde yaşıyoruz ,dolayısıyla
meslek etiğinden bihaber insalarla
çalışıyoruz ,yaşıyoruz vs...alış-satış
o......daklı bir iş anlayışmız var...ben bu
kadar müdahale etmeye utanırım artık!pide
siparişi verir gibi çalışıyor
tasarımcıyla!!bu bağlamda o adam sana ve
ürünününe müdahale ederken bunun doğal bir
süreç olduğunu sanıyor!!sonra zaten insanlara
bunu ben ''yaptırdım'' demek
kendisinde bir zenginlik hissi uyandırıyor..hiç
girmeyelim ,çıkamayız bu konudan

gerçekten reklamcılık olarak başarılı bir
çalışma olmuş. Keşke çevremde bu tip
reklamcılar olsa :(

İyide tasarım ı iyi olması bir ürünü
sattırmak için yetersizdir.Üzgünüm***a size
katılamıyacam bu açıdan... Tamam son hali
kötü olabilir***a çoğu eklenen gereklilikten
eklenmiş.Örneğin çoğu saf sade haliyle
kalsaydı ne reklamı bile olduğunu... anlamazdı
, bla bla...Siz tasarım işini biliyorsunuz***a
onlarda müşteriye ne sunmaları gerektiğini
biliyor.Yoksa patron olmazlardı ;)

‎:))) dediğim gibi vizyon sahibi olabilmekle
ilgi ...ilk halinde ne oldugunu,neden öyle
oldugunu ilk bakışta gayet net görebiliyorsun
isviçre çakısının açılmadanda ne işlere
yaradığını ,bilmeyen yok...üzgünüm***a
bakıpta göremeyenler için yapılacak birşey
yok.

İşte ürün sahibi onu düşünmek
zorundadır.Ve anlayamayacak okadar çok insan
varki şaşarsin :D

Ürün tasarımcıları için de aynı şekilde
uyarlanabilecek şahane çalışma :))Çok
üzgünüm***a dert para ve düdük derdi
değildir. Çünkü para ve düdük sadece bu
ülkede yok. Dert müşterinin kültürü ve
vizyonudur ve maalesef tamamen kişinin kendini...
geliştirmesiyle ilgilidir yani üniversite
okumakla da olmaz. Çünkü dünyanın her yerinde
reklamın son haline müşteri karar verir eninde
sonunda. İsterse satın alır yayınlamaz. O
yüzden müşteri de anlayacak az buçuk görsel
sanattan, espriden ve korkak olmayacak, "az
ve öz"ün anlamını bilecek vs
vs..."Şu kafar para verdim iki fotoğraf
koydular önce sonra ben aldım sazı elime bak
neler neler yazıyor şimdi ilanda" diyordur
herhalde süper, ultra zeki müşteri ilana bakıp
bakıp. Ama marka bilinirliği, imajı, akılda
kalıcılığı gibi kavramlardan zerre kadar
anlamaz...."müşterinin ne sunmaları
gerektiğini biliyorlar, o yüzden patron
olmuşlar" yaklaşımını naifçe ve çok
optimist görüyorum. Türkiye gibi kimin elinin
kimin cebinde olduğunun bilinmediği, en kaba ve
kafasız adamların birilerinin bir şeysi olması
veya "kıllı, tüylü" bir iş
çevirerek zengin olduğunu düşünürsek
çoğunun bir halt bilmediğini rahatça
söyleyebilirim :)

Ben kendi düşünceme göre ve olması gereken
şekle göre demiştim.Tepeden zengin patronlara
birşey demiyorum...Ayrıca unutmayınki kendileri
için yapmıyorlar tasarımları.Her şirketin
izlediği bir yol sitil ve düşüncesi vardır ve
ona göre çalışm...a yaparlar.Siz marka
bilinirliği, imajı, akılda kalıcılığını
düşünebilirsiniz***a ürünün sahibi sadece
bunları düşünmek gibi bir lüksü yoktur.Eğer
o tanıtımda markayı tanıtmayla diğer
etkenlerin dengesini ayarlayamazsa zaten gelecek
olmaz.Bu konuşmam üsteki sonunda bakkal avişi
olan çalışma için söylemiyorum.Ama sizin
savunduğunuzun aksine çalışmayı
yaptıranların fikir beyan etme ve yön verme
hakları olduğunu düşünüyorum...

çok iyi yaa

Barış arkadaşa katılıyorum, ironi
yapıyorlar. Bir grafiker olarak müşteri daima
haklıdır diyorum. Haksız taraflar arasında
başından beri ek*** olan birifingler. Farklı
işlerle uğraşanlar için söylüyorum, geri
planda durupda ileriyi gözlemlemek zor bir iş.
Araştırmacı olmayı bilmek, işletme ve
p***olojiyi iyi bilmek gerekiyor. Geri planda
durarak bunları yapabilmek gerçekten zor iş.

Hepimiz hastalandığımızda doktora gideriz ve
o ne teşhis koyduysa ve ne tedavi öneriyorsa
sorgulamadan uygularız. Çünkü onun mesleğinin
incelikleri hakkında en ufak bir fikrimiz yoktur.
Bizim mesleğimizde ise müşteri doktor olarak
bize gelir***a teşhisi ve tedavisini kendi
belirleme hakkını kendinde bulur. Mesele bu...

Betimlemeniz yanlış.Evet doktora gideriz***a
rahatsızlığımız doğrultusunda yardım
isteriz.Ayağımız arıyorsa ona göre tedavi
talep ederiz.Grafikerlerede gidildiğinde bilgi ve
beceri birikimini istendiği yönde kullanması
gerekir.Sırf iyi bece...riyor diye yağ
aldırmaya giden bir hastaya burun estetiği
yapıldığını gördünüzmü ? Belki yağ
adlırmak yerine burun estetiği daha faydalı
olacaktır.Ama dokturun bunu önermesinden başka
yapabileceği yoktur.Sadece siz değil bütün
mesleklerde olan bir durumdur.Tüm mesleklerde iş
veren tarafından kurallar, istekler belirtilir ve
çalışma yönü çizilir.

burada da anlamadıgı işe burnunu sokanlar
olmuş tıpkı reklamdakı gıbı :))))

Bence işten anlamamak değil de okuduğunu
anlamakla ilgi bir sorun daha çok... ;)

‎:)) Süpermiş...

kırmızı olsun 5 fazla olsuna iyi bir
ornek.iste kırmızı boyle kullanılır...***a
anlayana tabiki

Birilerinin bu topluma "reklamın güzeli,
çirkini olmaz doğrusu veya yanlışı olur"
kavramını yerleştirmesi gerekiyor. Yoksa
meslektaşlarımızın kimini saçı dökülür
kimi kendini sandalye zanneder, kimi de ayık
kafayla gez***ye özen gösterir.

Bu şekilde yaklaşırsak hiçbir tasarımın
güzeli çirkini olmaz. Uygunu olur. Tasarımcı
kendi beğenisindenbağımsız çalışmalı;
proje gerektiriyorsa kitsch bir tasarım da
yapabilmeli. Misal bir sahne tasarımcısı
"ben varoş tasarlamam" diyemez.
F...akat bu film ile anlatılmak istenen ve benim
de savunduğum tasarımcılar (hangi sektörde
olursa olsun) müşteriye hizmet ederken ve
kendini geliştirmek için uğraşırken
müşterinin de keşke bu tür endişeleri olsa,
derdini daha iyi anlatan, estetikten, uygunluktan
daha fazla anlayan insan evlatları olmaya
uğraşmaları...Sonuçta müşteri de verdiği
paranın karşılığını ister. Burada da
"tasarımın" güzel olması
müşterinin umurunda olmaz ona bir kazanç (para,
halkla ilişkiler, imaj) sağlması gerekir.
Sanırım burada güzel ve işe yarar arasında
***ışıyoruz. Sanki ikisi bir arada
olmayacakmış gibi. Sanki güzel, estetik, mizahi
olan şımarık ve aklı havada; düz ve
çerçevenin her köşesi doldurulmuş olan
çalışkan ve patrona saygılıymış gibi.
Ortada halledilmesi gereken bir sorun varsa her
iki taraf da dayatmacı olmamalı;***a nereye
kadar da taviz verilebilir???

süper yaaaaa, ağlamak geldi içimden, hepsini
bizzat yaşadım çünkü...

parayı verecek ya ilanın üstüne binip gezmek
bile ister.***a suç onların değil simdiye kadar
gelmiş geçmiş tüm reklamcıların neden? iki
kelime lugatlarında olmadığı için, YAPMIYORUM
LAN!

Diyecek tek kelime yok!