'doğru olsam ok gibi yabana atarlar beni.
eğri olsam yay gibi elde tutarlar beni '
....gerçekten o kadar güzel özetlemişlerki...
Reyhan Çankaya
22 Aralık 2009, 22:48
kim dogru olabilir ok gibi
Aycan Çakmak
22 Aralık 2009, 22:52
Doğruluk kadar az olan bişey yoktur...
Reyhan Uqurlu Silme
22 Aralık 2009, 22:53
evet cok güzell
Zeliha Keskin
22 Aralık 2009, 22:53
cokk guzell yaa hosumaa gitti :)
Ilkay Asan веѕіқтаѕқ
22 Aralık 2009, 22:53
Doqru olmak için Sebeb Yok...
Nihal Tuzla Erbilgin
22 Aralık 2009, 22:54
ÇOK GÜZEL .....DÜŞMANLARINI TANI UZAK DUR
SİTEM ETME
Durmuş Şahin
22 Aralık 2009, 22:56
ne kadar sitemkarsınız. Hayata bu kadar negatif
bakmayın yahuuu
Mukaddes Gölgeleyen
22 Aralık 2009, 22:56
Kişininn kendi miktarı sözünden belli
olur...MEVLANA..
Selvi Gokdemir
22 Aralık 2009, 22:56
guzel bir vidéo !
Ihsan Çavğa
22 Aralık 2009, 22:57
kalbimizde feyiz ve nurla dolması dileğiyle
Derya Kayan
22 Aralık 2009, 22:59
işte huzur ve yaşam felsefesi bilene adam
olabilene
Filiz Yurt
22 Aralık 2009, 23:03
Doğru Olmak İçin Sebep Asla Gerekmez BU SİZİN
ERDEMİNİZDİR Bırakın Herkes Eğri Kalsın O
ZAMAN NEYİ DÜZELTMEYE ÇALIŞIYORUZKİ...
Ihsan çolak
22 Aralık 2009, 23:06
point' eğri yaydan doğru
çıkarabilmektir...
Ilknur Işık
22 Aralık 2009, 23:07
helal olsun ya muhteşem...
Ihsan Çavğa
22 Aralık 2009, 23:07
doğru olmak,insanı her zaman yüceltir,karşı
taraf senin doğruluğunu görünce sana
baktıkça,ben neden onun gibi olmayayım der
içinden tabii)uğraşır iyi olmak için***a
içindeki şeytan onu rahat bırakmaz..
Gökşan Südinoğlu
22 Aralık 2009, 23:08
doğru ya da eğri olmak insanın bireysel iç
eğitimidir...
Leyla Güler
22 Aralık 2009, 23:10
çok guzel ellerınıze saglık yuregınıze
saglık
Ihsan Çavğa
22 Aralık 2009, 23:12
dinde yalan söylemek günahtır,dini bilgisi olan
herkes yalan söylemez
Gökşan Südinoğlu
22 Aralık 2009, 23:16
dünyada en etkili 3 silah 1 din 2 medya 3
hitabet....
Kenan Usta
22 Aralık 2009, 23:18
süpper bişe .....
Ayse Yavuz
22 Aralık 2009, 23:27
gökşan südinoğlu arkadaşım ...dünyadaki en
etkili silahlardan birinin din olduğunu
söylemekte oldukca haklısınız .. ne var ki
yorumlarınızda kilit nokta hep bu olmuş...
açıkcası sizinde din kavramını silah olarak
kullanmakta üstünüze yok..
Ülkü Işik
22 Aralık 2009, 23:33
ben mevlevileri yakından izledim ve şahit oldum
harikalar emin olun........
Ferhat Şengül
22 Aralık 2009, 23:37
"Doğruluk Musa(a.s.) nın âsâsı gibidir,
Eğrilik ise yalancıların sihrine benzer,
Doğruluk ortaya çıkınca bütün eğrilikleri
yutar.. "Hz.Mevlana
Döndü Özman Kütük
22 Aralık 2009, 23:53
keşke herkes ok gibi olabilse..
Bayram Soylemez
22 Aralık 2009, 23:59
sulandirin birazdaha
Gulten Uludüz Topuz
23 Aralık 2009, 00:41
ne sözler ....ne sözler..
Özlem Ilgın
23 Aralık 2009, 00:51
hedefine varır elbet doğru ok...
Ayten Aydıniçen
23 Aralık 2009, 03:21
DOĞRU SÖZLERE NE DEMELİ DEMİR EĞİLİR AMA
KIRILMAZ SEN DOĞRU OL YETERKİ
Zinnet Çakmak
24 Aralık 2009, 14:50
doğrularda ok gibi can yakar.
ßestami Önerden ك ق
25 Aralık 2009, 14:11
bence sago MEVLANA'dan alıyo ilhamını. . .
Ayla Turan Yazgören
25 Aralık 2009, 21:25
yüreğinize, emeğinize sağlık. ne doğru
sözler bayıldım.....
Leylâ Birgül
24 Şubat, 23:00
Gönül mü Tanrı'dır Tanrı mı
Gönül?Çinliler “ Biz daha mahir ressamız,
dediler. Rum halkı da dedi ki: “ Bizim
maharetimiz daha üstündür.” Padişah “Sizi
imtihan edeceğim; bakalım hanginiz davasında
haklı” dedi. Çinlilerle Rum diyarı
ressamları hazırlandılar; Rum diyarı
ressamları ilimlerine daha vakıf kişilerdi.Çin
ressamları “ Bize bir hususi oda verin, bir oda
da sizin olsun” dediler. Kapıları karşı
karşıya iki oda vardı. Bir tanesini çin
ressamlar aldı. Öbürünü de Rum ressamları.
Çinliler, padişahtan yüz türlü boya
istediler. Yüce padişah bunun üzerine
hazinesini açtı. Çinlilere her sabah hazineden
boyalar verilmekteydi.... Rum
ressamları “ Pas gidermekten başka ne resim
işe yarar, ne boya!” dediler. Kapıyı kapatıp
duvarı cilalamaya başladılar. Gök gibi
tertemiz, saf ve berrak bir hale getirdiler. İki
yüz çeşit renge boyanmaktansa renksizlik daha
iyi. Renk bulut gibidir. Renksizlikse ay. Bulutta
parlaklık ve ziya görürsen bil ki yıldızdan
aydan ve güneştendir.Çinli ressamlar işlerini
bitirdiler. Hepsi de yaptıkları resimlerin
güzelliğine sevinmekteydiler. Padişah kapıdan
içeri girip odadaki resimleri gördü. Hepsi
akıldan, idrakten dışarı, fevkalade güzel
şeylerdi.Ondan sonra Rum ressamlarının odasına
gitti. Bir Rum ressamı, karşı odayı görmeye
mani olan perdeyi kaldırdı. Öbür odada Çin
ressamlarının yapmış oldukları resimlerle
nakışlar, bu odanın cilalanmış duvarına
vurdu. Orada ne varsa burada daha iyi göründü;
resimlerin aksi, adeta göz alıyordu.Oğul Rum
ressamları sofilerdir. Onların; ezberlenecek
dersleri kitapları yoktur. Ama gönüllerini
adamakıllı cilalamışlar, istekten, hırstan,
hasislikten ve kinlerden arınmışlardır. O
aynanın saflığı, berraklığı gönlün
vasfıdır. Gönle hadsiz hesapsız suretler
aksedebilir. Gaybın suretsiz ve hudutsuz sureti,
Musa’nın gönül aynası da parlamış, koynuna
sokup çıkardığı elde görünmüştür.O suret
göğe, arşa, ferşe, denizlere, ta en yüce
gökten, denizin dibindeki balığa kadar hiçbir
şeye sığmaz. Çünkü bütün bunların hududu,
sayısı vardır. Halbuki gönül aynasının
hududu yoktur. Burada akıl, ya susar, yahut
şaşırıp kalır. Sebebi de şu : Gönül mü
Tanrı’dır, Tanrı mı gönül?Hem sayılı hem
sayısız olan (hem kesrete dalan, hem vahdeti
bulan) gönülden başka bir nakşın aksi geçip
gider, ebedi değildir. Fakat ezelden ebede kadar
zuhur ede gelen her yeni nakış, gönle akseder,
orada perdesiz, apaçık surette tecilli
eder.Gönüllerini cilalamış olanlar; renkten,
kokudan kurtulmuşlardır. Her nefeste zahmetsizce
bir güzellik görürler. Onlar, ilmin
kabuğundaki nakşı bırakmışlar, Aynel yakin
bayrağını kaldırmışlardır. Düşünceyi
bırakmışlar, aşinalık denizini bulmuşlar,
bilişikte yok olmuşlardır.Herkes ölümden
ürker, korkar. Bu kavimse ona bıyık altından
gülmektedir. Kimse onların gönlüne galip
gelmez. Sedefe zarar gelir, inciye değil.Onlar
fıkhı ve nahvı terk etmişlerdir***a
mahvolmayı ve yokluğu ihtiyar etmişlerdir.
Sekiz cennetin nakışları parladıkça onların
gönül levhine vurur, orada tecelli eder.
Tanrı’nın doğruluk makamında oturanların,
orasını yurt edinenlerin derecesi; arştan da
yücedir, kürsüden de, boşluktan da!
Yorumlar
eğri olsam yay gibi elde tutarlar beni '
....gerçekten o kadar güzel özetlemişlerki...
SİTEM ETME
bakmayın yahuuu
olur...MEVLANA..
olabilene
ERDEMİNİZDİR Bırakın Herkes Eğri Kalsın O
ZAMAN NEYİ DÜZELTMEYE ÇALIŞIYORUZKİ...
çıkarabilmektir...
taraf senin doğruluğunu görünce sana
baktıkça,ben neden onun gibi olmayayım der
içinden tabii)uğraşır iyi olmak için***a
içindeki şeytan onu rahat bırakmaz..
eğitimidir...
saglık
herkes yalan söylemez
hitabet....
etkili silahlardan birinin din olduğunu
söylemekte oldukca haklısınız .. ne var ki
yorumlarınızda kilit nokta hep bu olmuş...
açıkcası sizinde din kavramını silah olarak
kullanmakta üstünüze yok..
harikalar emin olun........
Eğrilik ise yalancıların sihrine benzer,
Doğruluk ortaya çıkınca bütün eğrilikleri
yutar.. "Hz.Mevlana
KIRILMAZ SEN DOĞRU OL YETERKİ
sözler bayıldım.....
Gönül?Çinliler “ Biz daha mahir ressamız,
dediler. Rum halkı da dedi ki: “ Bizim
maharetimiz daha üstündür.” Padişah “Sizi
imtihan edeceğim; bakalım hanginiz davasında
haklı” dedi. Çinlilerle Rum diyarı
ressamları hazırlandılar; Rum diyarı
ressamları ilimlerine daha vakıf kişilerdi.Çin
ressamları “ Bize bir hususi oda verin, bir oda
da sizin olsun” dediler. Kapıları karşı
karşıya iki oda vardı. Bir tanesini çin
ressamlar aldı. Öbürünü de Rum ressamları.
Çinliler, padişahtan yüz türlü boya
istediler. Yüce padişah bunun üzerine
hazinesini açtı. Çinlilere her sabah hazineden
boyalar verilmekteydi.... Rum
ressamları “ Pas gidermekten başka ne resim
işe yarar, ne boya!” dediler. Kapıyı kapatıp
duvarı cilalamaya başladılar. Gök gibi
tertemiz, saf ve berrak bir hale getirdiler. İki
yüz çeşit renge boyanmaktansa renksizlik daha
iyi. Renk bulut gibidir. Renksizlikse ay. Bulutta
parlaklık ve ziya görürsen bil ki yıldızdan
aydan ve güneştendir.Çinli ressamlar işlerini
bitirdiler. Hepsi de yaptıkları resimlerin
güzelliğine sevinmekteydiler. Padişah kapıdan
içeri girip odadaki resimleri gördü. Hepsi
akıldan, idrakten dışarı, fevkalade güzel
şeylerdi.Ondan sonra Rum ressamlarının odasına
gitti. Bir Rum ressamı, karşı odayı görmeye
mani olan perdeyi kaldırdı. Öbür odada Çin
ressamlarının yapmış oldukları resimlerle
nakışlar, bu odanın cilalanmış duvarına
vurdu. Orada ne varsa burada daha iyi göründü;
resimlerin aksi, adeta göz alıyordu.Oğul Rum
ressamları sofilerdir. Onların; ezberlenecek
dersleri kitapları yoktur. Ama gönüllerini
adamakıllı cilalamışlar, istekten, hırstan,
hasislikten ve kinlerden arınmışlardır. O
aynanın saflığı, berraklığı gönlün
vasfıdır. Gönle hadsiz hesapsız suretler
aksedebilir. Gaybın suretsiz ve hudutsuz sureti,
Musa’nın gönül aynası da parlamış, koynuna
sokup çıkardığı elde görünmüştür.O suret
göğe, arşa, ferşe, denizlere, ta en yüce
gökten, denizin dibindeki balığa kadar hiçbir
şeye sığmaz. Çünkü bütün bunların hududu,
sayısı vardır. Halbuki gönül aynasının
hududu yoktur. Burada akıl, ya susar, yahut
şaşırıp kalır. Sebebi de şu : Gönül mü
Tanrı’dır, Tanrı mı gönül?Hem sayılı hem
sayısız olan (hem kesrete dalan, hem vahdeti
bulan) gönülden başka bir nakşın aksi geçip
gider, ebedi değildir. Fakat ezelden ebede kadar
zuhur ede gelen her yeni nakış, gönle akseder,
orada perdesiz, apaçık surette tecilli
eder.Gönüllerini cilalamış olanlar; renkten,
kokudan kurtulmuşlardır. Her nefeste zahmetsizce
bir güzellik görürler. Onlar, ilmin
kabuğundaki nakşı bırakmışlar, Aynel yakin
bayrağını kaldırmışlardır. Düşünceyi
bırakmışlar, aşinalık denizini bulmuşlar,
bilişikte yok olmuşlardır.Herkes ölümden
ürker, korkar. Bu kavimse ona bıyık altından
gülmektedir. Kimse onların gönlüne galip
gelmez. Sedefe zarar gelir, inciye değil.Onlar
fıkhı ve nahvı terk etmişlerdir***a
mahvolmayı ve yokluğu ihtiyar etmişlerdir.
Sekiz cennetin nakışları parladıkça onların
gönül levhine vurur, orada tecelli eder.
Tanrı’nın doğruluk makamında oturanların,
orasını yurt edinenlerin derecesi; arştan da
yücedir, kürsüden de, boşluktan da!