bayılıyorumm ben Erhan güleryüz'ün
şiirlerine ve şarkılarınaa... gerçekten çok
anlamlıı ve güzell... brawoooooooooooo....
Arzu Güleryüz
15 Ocak 2010 Cuma, 00:00
ayy akrabamız:D
Yesim Nina Özeşme
15 Ocak 2010 Cuma, 00:00
süpr.....
Reva Çiğdem
15 Ocak 2010 Cuma, 00:00
bu aşk bır devrımdı herseyı reddeden..ve her
devrım once kendı cocuklarını tüketır..
Kilinç Mahmut
15 Ocak 2010 Cuma, 00:00
Birinci Dünya Savaşı'nda ...
İngilizlere,150 bin askerimiz esir düştü.Bu
askerlerden bir kısmı da Mısır'ın
İskenderiye şehri yakınlarında bulunan
Seydibeşir Usare Kampı'na hapsedildi.
Kampın tam adı, 'Seydibeşir Kuveysna
Osmani Useray-I Harbiye Kampı' idi.Bu
kampta, 1918'deFilistin Cephesinde esir
düşen 16. Tümen'in 48. Alayı'na
bağlı Osmanlı Askerleri tutuluyordu. 12 Haziran
1920'ye kadar Iki yıl boyunca her türlü
işkence, eziyet, ağır hakaretler ve
aşağılamaya maruz kaldılar. İnsanlık dışı
muamelenin nedeni ise Ermeniler idi… Kamptaki,
Türkçe bilen Ermeni tercümanların Yalan
yanlış çevirileri ve kışkırtmaları
nedeniyle,kampların İngiliz komutanları,
azılı Türk Düşmanı haline gelmişlerdi.
Savaş bitmişti. Ancak, kamptaki ağır koşullar
nedeniyle ölenler dışındaki askerleri teslim
etmek, İngilizlerin işine gelmiyordu. Çünkü,
olası yeni bir savaşta, bu askerlerin yeniden
karşılarına çıkabilecekleri, Ermeniler
tarafından, İngilizlerin beyinlerine
işlenmişti. Çözüm toplu katliamdı…
Askerlerimiz, mikrop kırma bahanesiyle, süngü
zoruyladezenfekte havuzlarına sokuldu. Ancak;
suya normalin çok üzerinde 'krizol'
maddesi atılmıştı.. Mehmetçik, suya daha
ayağını soktuğunda, aşırı krizol maddesi
nedeniyle haşlanıyordu. Ancak, İngiliz
Askerleri, dipçik darbeleri ile askerlerimizin
havuzdan çıkmalarına izin vermiyorlardı.
Mehmetçikler, bellerine kadar gelen suya
başlarını sokmak istemediler. Ancak, bu kez
İngilizler havaya (başlarının üzerine) ateş
etmeye başladı. Askerlerimiz, öll***k için,
çömelerek başlarını suya soktular. Ancak,
başını sudan kaldıran artık göremiyordu.
Çünkü gözleri yanmıştı… Dışarı
çıkanların halini gören sıradaki
askerlerimizin direnişleri de fayda etmedi ve 15
000 (15 bin) askerimiz kör oldu....Bu vahşet, 25
Mayıs 1921 tarihinde TBMM.' de
görüşüldü. Milletvekilleri Faik ve Şeref
Beyler bir önerge vererek, Mısır'da
esirlerin Krizol banyosuna sokularak, 15 bin vatan
evladının gözlerinin kör edildiğini, bunun
faili olan İngiliz doktor, Garnizon Komutanı ve
askerlerin cezalandırılması için, TBMM'
nin teşebbüse geçmesini istediler. Ancak, yeni
kurulan devletin bin türlü derdi vardı. Ağır
sorunlarla uğraşan TBMM' de bu hesap sorma
işi unutuldu gitti. Ama onlar unutmuyorlar…
Kendi ihanetlerini bile soykırım***balajına
sarıp, dünya kamuoyuna sunuyorlar. En üzücü
olanı da malum birilerinin, bu karalama
kampanyalarına çanak tutması… ERMELİLER
SOYKIRIM YAPILDI DİYE DÜNYAYI AYAĞA
KALDIRIYOR.BİZİM TARİHİMİZDEN HABERİMİZ
YOK.!!!... ... ... Devamı...
GörNot:EĞER ŞEHİTLERİMİZE SAYGINIZ VARSA; 3
dakikanızı almaz bu yazıyı yayabildiz kadar
yayın..
Özgün Murat
15 Ocak 2010 Cuma, 00:00
kılınç mahmut bu olayı biliyordum fakat senin
kadar derin blmiyodum bizleri aydınlatıığın
için teşekkür ederim sana...
Ayşegül Sarı Pozam
15 Ocak 2010 Cuma, 00:00
ERCAN VURAL'a Katılıyorum! Kimin kime ne
demeye hakkı var? Bütün devletler ve milletler
sabıkalı...!
Faddish 'Tekdemır'
15 Ocak 2010 Cuma, 00:00
ercan ya sen ermenisin ya da kendi tarihine bile
süs mualemelesi yapacak kadar aptal ki ben
1.ihtimalin olasılıgı uzerınde duruyorum
yukarda yazılı olanların gerceklıgı belkı
tartıslabılır***a o da senınle degıl tabii
ki.karsılıklı olabılmesı için ölümlerin de
esıt olması gerekır değil mi
Ercan Vural
15 Ocak 2010 Cuma, 00:00
ESİN hanım ben askerlere yönelik bir açıklama
yapmadım.yapmam da.ben de türküm ve vatanımın
vatandaşıyım.sadece demek istediğim,o dönemde
çok sayıda ermeni de
öldürülmüştür.savunmasız kadın ve
çocuklar da dahil.yaşlı insanlarımız
anlatıyor.tek taraflı bir yaklaşım hiç bir
sorunda çözüm değildir.
Ercan Vural
15 Ocak 2010 Cuma, 00:00
İSMİNİN BİLE NE OLDUĞU BELLİ OLMAYAN
TERBİYESİZE YAZIYORUM.SEVİYEMİ AŞAĞILIK BİR
İNSAN İÇİN DÜŞÜRMEZDİM AMA BU İSTİSNA
OLSUN.ben türküm aşağılık
herif.müslümanım da.senin gibi başkasının
gölgesinde yaşayan,başkasının fikirleriyle
havlayan bir insan değilim.
Gizem Sümer
15 Ocak 2010 Cuma, 00:00
İmaret Tepesi Şehitli...
Görği:Kurtuluş Savaşı esnasında ilimizde
Ermeniler tarafından çeşitli bahanelerle
toplatılıp 20 Şubat 1918 günü
Taşmağazalar’a doldurulmak suretiyle canlı
canlı yakılan 380 şehidin kemikleri toplanarak
buraya gömülmüştür. Doğusunda Bayburt
taşından yapılmış olan Şairzihni’nin
Abidesi yer almaktadır. Ermeni çetelerinin 18
Şubat 1918 günü Bayburt’ta kalan ihtiyar ve
çocuklar 20 Şubat 1918 gününe kadar silah
zoruyla toplanıp ilçe merkezinde bulunan taş
mağazalara doldurularak yakılmışlardır.
Ordumuzun 21 Şubat 1918’de Bayburt’a
girmesiyle katliamın önüne geçilmiş, yakılan
380 şehidin kemikleri toplanarak İmaret Tepesi
denilen bu tepeye defnedilmişlerdir. 21 Şubat
1918 yılında kurulan şehitliğin etrafı 1953
yılında Belediye tarafından etrafı duvarla
çevrilerek koruma altına alınmıştır.
Şehitliğin iç kısmında 1 metre
yüksekliğindeki Bayburt taşından yapılmış
olan Abide yer almaktadır. Abide üzerinde ‘20
Şubat 1918 günü Ermeniler tarafından Taş
Mağazalarda yakılarak katledilen 380 şehit
yatmaktadır.’ yazılıdır. VE BU SADECE BENIM
MEMLEKETIMDE KANITLI OLAN RAKAMDIR!!
Mustafa 'Onur
15 Ocak 2010 Cuma, 00:00
ERCAN VURAL maalesef b... öyle
gölge boksu yapan, başka kişilerin ve
fikirlerin arkasına sığınarak
''it'' olma sevdası güden ve
bunu vatan sevgisi olarak ifade eden binlerce
gerizekalı var. Kendi gibi düşünmeyi bekleyen,
olmayana şusun, busun gib yakıştırmalarda
bulunanların asıl muhattabı aslında Miili
Egitim Bakanıdır. Çünkü bakana söylemeliyiz
ki müfredatta ''mantık''
dersine daha bi önem versin. Bu sayede bugun
böyle gerizekalılık örnekleri ile
karşılaşmayalım.. Ercan Vural kardeşim..
Haklısınız.. Ama itler sofrası olmuş ortam.
Susmak yakışır.
Ercan Vural
15 Ocak 2010 Cuma, 00:00
bana ERMENİ denilmesi sabrımı
taşırdı.teşekkür ederim MUSTAFA bey.bir
insanın biraz farklı bir fikri olamaz mı?ben
vatana en ufak bir söz söylemedim ve söylemem
de.ben karşılıklı cinayetlerin işlendiğini
yazdım.bunu inkar eden var mı acaba?
Mustafa 'Onur
15 Ocak 2010 Cuma, 00:00
Bunlar ''Devlet''inin
çocukları, tek tip, tek üniformalı, tek
düşünceli olunması gerektiğine
inandırdığı ham meyvalar. O yüzden Sayın
Ercan Vural. Normaldir aslında.Ülkenin
Cumhurbaşkanına Sen şusun diyen zihniyetin,
odun kafaların bi tezahürü. Yazıklar Olsun
ırkçı-kinci insanlara.
Gizem Sümer
15 Ocak 2010 Cuma, 00:00
masallah sizde süperr zekaymsiiniz haa...milli
egitim sizdende bi haber sanirim--dediginiz
seylerin tipkisini yaptiginizin bilmem
farkindamsiiniz...
Mustafa 'Onur
15 Ocak 2010 Cuma, 00:00
Vallahi Billahi şart
''Mantık'' dersleri.. :D
Nurten Çiğdem Eresen
15 Ocak 2010 Cuma, 00:00
BUDA BENDEN OLSUN TV DE YENİ BİR YARIŞMA
BAŞLADI ADI YETENEK SİZSİNİZ
TÜRKİYE"YETENEKSİZSİNİZ TÜRKİYE"
GERÇEKTEN HİÇBİR YETENEĞİMİZ YOK BOL
BOL KONUŞMAKTAN ATMAKTAN TIUTMAKTAN
BAŞAŞKA UNUTTUM BİRDE İYİ
SEYİRCİYİZ"BİR SOĞAN SOYULUYOR,
YAŞARIYOR GÖZLER,BİR DEVLET SOYULUYOR
ALDIRMIYOR ÖKÜ.......LER"BU LAFA
BAYILIYORUM BİZİ ÇOK GÜZEL TARİF
ETMİŞ.
Yorumlar
şiirlerine ve şarkılarınaa... gerçekten çok
anlamlıı ve güzell... brawoooooooooooo....
devrım once kendı cocuklarını tüketır..
İngilizlere,150 bin askerimiz esir düştü.Bu
askerlerden bir kısmı da Mısır'ın
İskenderiye şehri yakınlarında bulunan
Seydibeşir Usare Kampı'na hapsedildi.
Kampın tam adı, 'Seydibeşir Kuveysna
Osmani Useray-I Harbiye Kampı' idi.Bu
kampta, 1918'deFilistin Cephesinde esir
düşen 16. Tümen'in 48. Alayı'na
bağlı Osmanlı Askerleri tutuluyordu. 12 Haziran
1920'ye kadar Iki yıl boyunca her türlü
işkence, eziyet, ağır hakaretler ve
aşağılamaya maruz kaldılar. İnsanlık dışı
muamelenin nedeni ise Ermeniler idi… Kamptaki,
Türkçe bilen Ermeni tercümanların Yalan
yanlış çevirileri ve kışkırtmaları
nedeniyle,kampların İngiliz komutanları,
azılı Türk Düşmanı haline gelmişlerdi.
Savaş bitmişti. Ancak, kamptaki ağır koşullar
nedeniyle ölenler dışındaki askerleri teslim
etmek, İngilizlerin işine gelmiyordu. Çünkü,
olası yeni bir savaşta, bu askerlerin yeniden
karşılarına çıkabilecekleri, Ermeniler
tarafından, İngilizlerin beyinlerine
işlenmişti. Çözüm toplu katliamdı…
Askerlerimiz, mikrop kırma bahanesiyle, süngü
zoruyladezenfekte havuzlarına sokuldu. Ancak;
suya normalin çok üzerinde 'krizol'
maddesi atılmıştı.. Mehmetçik, suya daha
ayağını soktuğunda, aşırı krizol maddesi
nedeniyle haşlanıyordu. Ancak, İngiliz
Askerleri, dipçik darbeleri ile askerlerimizin
havuzdan çıkmalarına izin vermiyorlardı.
Mehmetçikler, bellerine kadar gelen suya
başlarını sokmak istemediler. Ancak, bu kez
İngilizler havaya (başlarının üzerine) ateş
etmeye başladı. Askerlerimiz, öll***k için,
çömelerek başlarını suya soktular. Ancak,
başını sudan kaldıran artık göremiyordu.
Çünkü gözleri yanmıştı… Dışarı
çıkanların halini gören sıradaki
askerlerimizin direnişleri de fayda etmedi ve 15
000 (15 bin) askerimiz kör oldu....Bu vahşet, 25
Mayıs 1921 tarihinde TBMM.' de
görüşüldü. Milletvekilleri Faik ve Şeref
Beyler bir önerge vererek, Mısır'da
esirlerin Krizol banyosuna sokularak, 15 bin vatan
evladının gözlerinin kör edildiğini, bunun
faili olan İngiliz doktor, Garnizon Komutanı ve
askerlerin cezalandırılması için, TBMM'
nin teşebbüse geçmesini istediler. Ancak, yeni
kurulan devletin bin türlü derdi vardı. Ağır
sorunlarla uğraşan TBMM' de bu hesap sorma
işi unutuldu gitti. Ama onlar unutmuyorlar…
Kendi ihanetlerini bile soykırım***balajına
sarıp, dünya kamuoyuna sunuyorlar. En üzücü
olanı da malum birilerinin, bu karalama
kampanyalarına çanak tutması… ERMELİLER
SOYKIRIM YAPILDI DİYE DÜNYAYI AYAĞA
KALDIRIYOR.BİZİM TARİHİMİZDEN HABERİMİZ
YOK.!!!... ... ... Devamı... GörNot:EĞER ŞEHİTLERİMİZE SAYGINIZ VARSA; 3
dakikanızı almaz bu yazıyı yayabildiz kadar
yayın..
kadar derin blmiyodum bizleri aydınlatıığın
için teşekkür ederim sana...
demeye hakkı var? Bütün devletler ve milletler
sabıkalı...!
süs mualemelesi yapacak kadar aptal ki ben
1.ihtimalin olasılıgı uzerınde duruyorum
yukarda yazılı olanların gerceklıgı belkı
tartıslabılır***a o da senınle degıl tabii
ki.karsılıklı olabılmesı için ölümlerin de
esıt olması gerekır değil mi
yapmadım.yapmam da.ben de türküm ve vatanımın
vatandaşıyım.sadece demek istediğim,o dönemde
çok sayıda ermeni de
öldürülmüştür.savunmasız kadın ve
çocuklar da dahil.yaşlı insanlarımız
anlatıyor.tek taraflı bir yaklaşım hiç bir
sorunda çözüm değildir.
TERBİYESİZE YAZIYORUM.SEVİYEMİ AŞAĞILIK BİR
İNSAN İÇİN DÜŞÜRMEZDİM AMA BU İSTİSNA
OLSUN.ben türküm aşağılık
herif.müslümanım da.senin gibi başkasının
gölgesinde yaşayan,başkasının fikirleriyle
havlayan bir insan değilim.
Ermeniler tarafından çeşitli bahanelerle
toplatılıp 20 Şubat 1918 günü
Taşmağazalar’a doldurulmak suretiyle canlı
canlı yakılan 380 şehidin kemikleri toplanarak
buraya gömülmüştür. Doğusunda Bayburt
taşından yapılmış olan Şairzihni’nin
Abidesi yer almaktadır. Ermeni çetelerinin 18
Şubat 1918 günü Bayburt’ta kalan ihtiyar ve
çocuklar 20 Şubat 1918 gününe kadar silah
zoruyla toplanıp ilçe merkezinde bulunan taş
mağazalara doldurularak yakılmışlardır.
Ordumuzun 21 Şubat 1918’de Bayburt’a
girmesiyle katliamın önüne geçilmiş, yakılan
380 şehidin kemikleri toplanarak İmaret Tepesi
denilen bu tepeye defnedilmişlerdir. 21 Şubat
1918 yılında kurulan şehitliğin etrafı 1953
yılında Belediye tarafından etrafı duvarla
çevrilerek koruma altına alınmıştır.
Şehitliğin iç kısmında 1 metre
yüksekliğindeki Bayburt taşından yapılmış
olan Abide yer almaktadır. Abide üzerinde ‘20
Şubat 1918 günü Ermeniler tarafından Taş
Mağazalarda yakılarak katledilen 380 şehit
yatmaktadır.’ yazılıdır. VE BU SADECE BENIM
MEMLEKETIMDE KANITLI OLAN RAKAMDIR!!
gölge boksu yapan, başka kişilerin ve
fikirlerin arkasına sığınarak
''it'' olma sevdası güden ve
bunu vatan sevgisi olarak ifade eden binlerce
gerizekalı var. Kendi gibi düşünmeyi bekleyen,
olmayana şusun, busun gib yakıştırmalarda
bulunanların asıl muhattabı aslında Miili
Egitim Bakanıdır. Çünkü bakana söylemeliyiz
ki müfredatta ''mantık''
dersine daha bi önem versin. Bu sayede bugun
böyle gerizekalılık örnekleri ile
karşılaşmayalım.. Ercan Vural kardeşim..
Haklısınız.. Ama itler sofrası olmuş ortam.
Susmak yakışır.
taşırdı.teşekkür ederim MUSTAFA bey.bir
insanın biraz farklı bir fikri olamaz mı?ben
vatana en ufak bir söz söylemedim ve söylemem
de.ben karşılıklı cinayetlerin işlendiğini
yazdım.bunu inkar eden var mı acaba?
çocukları, tek tip, tek üniformalı, tek
düşünceli olunması gerektiğine
inandırdığı ham meyvalar. O yüzden Sayın
Ercan Vural. Normaldir aslında.Ülkenin
Cumhurbaşkanına Sen şusun diyen zihniyetin,
odun kafaların bi tezahürü. Yazıklar Olsun
ırkçı-kinci insanlara.
egitim sizdende bi haber sanirim--dediginiz
seylerin tipkisini yaptiginizin bilmem
farkindamsiiniz...
''Mantık'' dersleri.. :D
BAŞLADI ADI YETENEK SİZSİNİZ
TÜRKİYE"YETENEKSİZSİNİZ TÜRKİYE"
GERÇEKTEN HİÇBİR YETENEĞİMİZ YOK BOL
BOL KONUŞMAKTAN ATMAKTAN TIUTMAKTAN
BAŞAŞKA UNUTTUM BİRDE İYİ
SEYİRCİYİZ"BİR SOĞAN SOYULUYOR,
YAŞARIYOR GÖZLER,BİR DEVLET SOYULUYOR
ALDIRMIYOR ÖKÜ.......LER"BU LAFA
BAYILIYORUM BİZİ ÇOK GÜZEL TARİF
ETMİŞ.