gravitonlar hakkında ayrınıtılı makale yok
mu? ingilizce türlçe farketmez. yardım
ederseniz sevinirim....
Ozan Aydoğan
28 Haziran 2010 Pazartesi, 14:
heyecanlı yazıyı bekliyor olacağım.
teşekkür ederi. bu arada gravitonlarla ilgili
araştırma yapan birisi uzaya gönderilmiş, tüm
uçuşları inceledim fakat araştırmacıya
ulaşamadım :(
Buğra Yasin Dinçer
28 Haziran 2010 Pazartesi, 15:
Leon Lederman'ın Tanrı Parçacığı adlı
kitabında çok ayrıntılı bi şekilde
anlatılmış. Tavsiye ederim meraklılarına
Erol Kethüda
28 Haziran 2010 Pazartesi, 15:
Güneş aniden kaybolduğunda ışığını 8
dakika daha görebiliyoruz da kütleçekimini 8
dakika daha hissetmiyor muyuz? Hissediyoruz. Yani
kütleçekiminin etkisi de ışık hızını
aşamadoğı için;Güneş aniden yok olduktan
sonra Dünya 8 dakika daha yörüngesini
izleyecektir.Zaten kütleçekimi etkisini her yere
aniden ulaşabilseydi çok komik ve insanlık
için korkunç etkiler gözlenirdi.
Murat Çağlıyan
28 Haziran 2010 Pazartesi, 20:
Erol Bey bu söylediğiniz çok ilginç geldi,
güneş şimdiye kadar hiç kaybolmadığına
göre bu öngörüyü nasıl yaptınız ? Bence
güneş kaybolduğu anda dünyanın 8 dk daha
yörüngesini izleyebilmesi mümkün olmaz.
Kütleçekimi ışık hızının üzerinde
...iletilebilen tek şeydir bana göre..Dairesel
yörünge üzerinde hareket eden bir cismin sahip
olduğu açısal momentum, cismin bir atalet
momentine sahip olmasına sebep olur. Sözkonusu
olan dünya gezegeni ise Kuantum etkilerden de
bahsedemeyeceğimize göre..Kla*** fizik
kuralları geçerli olacaktır bu durumda.. Eğer
dünyanın yörüngede kalmasına sebep olacak
şey, güneşle dünya arasındaki mesafe ise,
bunun bir önemi olduğunu düşünmüyorum
çünkü sözkonusu kuvvetler mesafeden
bağımsız çalışırlar. Ayrıca çekimin
ışık hızı ile iletildiğini kabul edersek, t0
ile t8 dk arasında dünyayı güneşe bağlı
olarak tutan şeyin ne olduğuda ayrı bir sorudur
? Birde çekim iletilen şey ise çekimsilikte
iletilen şey midir. ? Eğer dünya güneş
etrafında dönmüyor olsaydı. bu
anlaşılabilirdi. Ancak dönme etkisi ile dışa
doğru gitme isteğinde olan kütle, bu 8 dk nın
(güneşin yokolması ile başlayan) başında
dış yörüngeye kaçacaktır. Eğer kuantum
etkiler mikro evrende olduğu gibi makro evrenide
açıklayabiliyorsa, kla*** fiziğin ortadan
kalkması gerekecektir ki, kla*** fizik ortadan
kalkmış değildir. sadece ölçek
küçüldüğünde kuantum fiziğine
dönüşmüştür. Ve tabiki ışık hızı
altındaki hızlarda... Bana göre; kütleçekim
iletimsiz bir kuvvettir eşanlılıkta bu sayede
mümkün olabilmektedir. Graviton sorunlu bir
kavramdır, tıpkı diğer parçacıklar gibi,
çeşitli platformlarda belirttiğim gibi Kuantum
bir yanılsamadır. Onun şu ana kadar
yanlışlanmamış olması, bu durumu
değiştirmez.Yanlışlanmamıştır çünkü
görüneni açıklamktadır, relativite bile
görünen ile ilgilidir. Halbuki görünene
farklı bir açıdan bakarsak, aslında çok
farklı bir evren ile karşılaşabiliriz. Ancak
bunun için kalıpları yıkmak gerekir. Kuvvet
taşıyan veya kendiliğinden var olan
"gerçek" parçacıkları bir
düşünün. Parçacığın var olabilme şartı
nedir. ? Bir parçacığa ad verdiğinizde ve
tanımladığınızda aslında ne yaparsınız.
Tüm bunlara bir cevap vermeye
çalıştığınızda hayret ve dehşetle
göreceksiniz ki sınırlara ihtiyacınız
vardır. Parçacıkların sınırları vardır.
yoksa parçacık olmazlar , bu sınır belirsizlik
ilkesi gereğince flu olsada vardır. hatta bir
bölgede olsa bulutta olsa vardırlar. Ama o
parçacığın olmadığı , farklı olduğu,
değiştiği vb.vb bir sınır olmadan,
"parçacık" denilen şey varolmaz.
işte o parçacığın var olmadığı yer , şey,
madde , enerji veya herneysemesela garvitonu var
eden şeydir. Yoksa gözlemleyemezsiniz var
diyemezsiniz. o şey gerçek anlamda yoktur yada
halüsinasyondur. Tıpkı beyaz bir kağıt
parçasında görmeyi hayal ettiğimiz resimler
gibi..O kağıt üzerine kalemle bir şeyler
çizersek şekil var olur aksi taktirde olmaz.
Ama çizilebilecek çizgilerin hepsi bir
olasılık olarak kağıt üzerinde vardır, aksi
taktirde hiç birşey çizilemez. İşte
parçacıklar onların olmadığı yerde var
olması olası çizgiler gibidirler, varlıkları
kağıda bağımlıdır, ve onun niteliklerine..
Eğer çizgilere değil kağıdın
beyazlıklarına bakarsak yine parçacıkları
görürüz.***a ters yüz olmuş şekliyle,
kuantum yine vardır,***a sağduyuya daha
uygundur, herşey daha anlaşılırdır.Daha önce
görülmeyenler görünür olmuştur. Hele bir de
iki resmi aynı anda görürsek, anlaşılmayan
çok az şey kalır. Buna göre parçacıklar ve
kuvvetler beyaz kağıttaki siyah çizgilerse,
kütleçekim beyaz kağıdın kendisidir. O
yapısal olarak siyah çizgilere benzemez, onun
için onlar cinsinden ifade edilmez, graviton
parçacık değildir, parçacığı oluşturan
zemindir.sınırı yoktur, onu sınırlayan ve
onunla sınırlanan vardır, parçacık ve enerji
onu sınırlar. Ama içinden....
Erol Kethüda
29 Haziran 2010 Salı, 01:04
Ben CERN de yeni parçacıklar bulunacağını
düşünüyorum.Graviton ve Higgs bunlardan en
önemlileri.Graiton un önemi şurada:Kütlenin
oluşumunda hayati öneme sahip olan graviton şu
an sadece hissediliyor yani bir anlamda kapıya
kulağımızı dayıyo...ruz ve parçacığın
sesini duyuyoruz. Higgs ise adeta bir labirentin
girişi gibi.İçeriye girdiğimizde bizi çok
ilginç ve çözümlenmesi hayli karışık ve
heyecanlı yollar olan bir labirent.
Murat Çağlıyan
29 Haziran 2010 Salı, 08:26
Bende CERN 'de bulunacak olan şeyin, bir
illüzyondan ibaret olacağını düşünüyorum.
Higgs gerçekten bulunsa bile bu var olduğu için
değil onu aradığımız için orada olacaktır.
Çünkü parçacık enerjidir, ve üretilebilir.
Onun gerçekten orada mı... yoksa CERN deneyinde
mi üretildiğinin ayırdına nasıl varacaklar
acaba ? Transadantal elementler gibidir belirli
bir sınırdan sonra parçacıklar, onları
görmek için verdiğiniz enerji onların var
olmasına sebep olur. Bu ise illüzyonun başka
bir çeşidi olur ancak yeni bir gerçek değil.
Onların varlığını öngörmek ise var
olduklarının kanıtı olamaz, sadece
hesaplanabilir olduklarının kanıtı olabilir.
Yorumlar
mu? ingilizce türlçe farketmez. yardım
ederseniz sevinirim....
teşekkür ederi. bu arada gravitonlarla ilgili
araştırma yapan birisi uzaya gönderilmiş, tüm
uçuşları inceledim fakat araştırmacıya
ulaşamadım :(
kitabında çok ayrıntılı bi şekilde
anlatılmış. Tavsiye ederim meraklılarına
dakika daha görebiliyoruz da kütleçekimini 8
dakika daha hissetmiyor muyuz? Hissediyoruz. Yani
kütleçekiminin etkisi de ışık hızını
aşamadoğı için;Güneş aniden yok olduktan
sonra Dünya 8 dakika daha yörüngesini
izleyecektir.Zaten kütleçekimi etkisini her yere
aniden ulaşabilseydi çok komik ve insanlık
için korkunç etkiler gözlenirdi.
güneş şimdiye kadar hiç kaybolmadığına
göre bu öngörüyü nasıl yaptınız ? Bence
güneş kaybolduğu anda dünyanın 8 dk daha
yörüngesini izleyebilmesi mümkün olmaz.
Kütleçekimi ışık hızının üzerinde
...iletilebilen tek şeydir bana göre..Dairesel
yörünge üzerinde hareket eden bir cismin sahip
olduğu açısal momentum, cismin bir atalet
momentine sahip olmasına sebep olur. Sözkonusu
olan dünya gezegeni ise Kuantum etkilerden de
bahsedemeyeceğimize göre..Kla*** fizik
kuralları geçerli olacaktır bu durumda.. Eğer
dünyanın yörüngede kalmasına sebep olacak
şey, güneşle dünya arasındaki mesafe ise,
bunun bir önemi olduğunu düşünmüyorum
çünkü sözkonusu kuvvetler mesafeden
bağımsız çalışırlar. Ayrıca çekimin
ışık hızı ile iletildiğini kabul edersek, t0
ile t8 dk arasında dünyayı güneşe bağlı
olarak tutan şeyin ne olduğuda ayrı bir sorudur
? Birde çekim iletilen şey ise çekimsilikte
iletilen şey midir. ? Eğer dünya güneş
etrafında dönmüyor olsaydı. bu
anlaşılabilirdi. Ancak dönme etkisi ile dışa
doğru gitme isteğinde olan kütle, bu 8 dk nın
(güneşin yokolması ile başlayan) başında
dış yörüngeye kaçacaktır. Eğer kuantum
etkiler mikro evrende olduğu gibi makro evrenide
açıklayabiliyorsa, kla*** fiziğin ortadan
kalkması gerekecektir ki, kla*** fizik ortadan
kalkmış değildir. sadece ölçek
küçüldüğünde kuantum fiziğine
dönüşmüştür. Ve tabiki ışık hızı
altındaki hızlarda... Bana göre; kütleçekim
iletimsiz bir kuvvettir eşanlılıkta bu sayede
mümkün olabilmektedir. Graviton sorunlu bir
kavramdır, tıpkı diğer parçacıklar gibi,
çeşitli platformlarda belirttiğim gibi Kuantum
bir yanılsamadır. Onun şu ana kadar
yanlışlanmamış olması, bu durumu
değiştirmez.Yanlışlanmamıştır çünkü
görüneni açıklamktadır, relativite bile
görünen ile ilgilidir. Halbuki görünene
farklı bir açıdan bakarsak, aslında çok
farklı bir evren ile karşılaşabiliriz. Ancak
bunun için kalıpları yıkmak gerekir. Kuvvet
taşıyan veya kendiliğinden var olan
"gerçek" parçacıkları bir
düşünün. Parçacığın var olabilme şartı
nedir. ? Bir parçacığa ad verdiğinizde ve
tanımladığınızda aslında ne yaparsınız.
Tüm bunlara bir cevap vermeye
çalıştığınızda hayret ve dehşetle
göreceksiniz ki sınırlara ihtiyacınız
vardır. Parçacıkların sınırları vardır.
yoksa parçacık olmazlar , bu sınır belirsizlik
ilkesi gereğince flu olsada vardır. hatta bir
bölgede olsa bulutta olsa vardırlar. Ama o
parçacığın olmadığı , farklı olduğu,
değiştiği vb.vb bir sınır olmadan,
"parçacık" denilen şey varolmaz.
işte o parçacığın var olmadığı yer , şey,
madde , enerji veya herneysemesela garvitonu var
eden şeydir. Yoksa gözlemleyemezsiniz var
diyemezsiniz. o şey gerçek anlamda yoktur yada
halüsinasyondur. Tıpkı beyaz bir kağıt
parçasında görmeyi hayal ettiğimiz resimler
gibi..O kağıt üzerine kalemle bir şeyler
çizersek şekil var olur aksi taktirde olmaz.
Ama çizilebilecek çizgilerin hepsi bir
olasılık olarak kağıt üzerinde vardır, aksi
taktirde hiç birşey çizilemez. İşte
parçacıklar onların olmadığı yerde var
olması olası çizgiler gibidirler, varlıkları
kağıda bağımlıdır, ve onun niteliklerine..
Eğer çizgilere değil kağıdın
beyazlıklarına bakarsak yine parçacıkları
görürüz.***a ters yüz olmuş şekliyle,
kuantum yine vardır,***a sağduyuya daha
uygundur, herşey daha anlaşılırdır.Daha önce
görülmeyenler görünür olmuştur. Hele bir de
iki resmi aynı anda görürsek, anlaşılmayan
çok az şey kalır. Buna göre parçacıklar ve
kuvvetler beyaz kağıttaki siyah çizgilerse,
kütleçekim beyaz kağıdın kendisidir. O
yapısal olarak siyah çizgilere benzemez, onun
için onlar cinsinden ifade edilmez, graviton
parçacık değildir, parçacığı oluşturan
zemindir.sınırı yoktur, onu sınırlayan ve
onunla sınırlanan vardır, parçacık ve enerji
onu sınırlar. Ama içinden....
düşünüyorum.Graviton ve Higgs bunlardan en
önemlileri.Graiton un önemi şurada:Kütlenin
oluşumunda hayati öneme sahip olan graviton şu
an sadece hissediliyor yani bir anlamda kapıya
kulağımızı dayıyo...ruz ve parçacığın
sesini duyuyoruz. Higgs ise adeta bir labirentin
girişi gibi.İçeriye girdiğimizde bizi çok
ilginç ve çözümlenmesi hayli karışık ve
heyecanlı yollar olan bir labirent.
illüzyondan ibaret olacağını düşünüyorum.
Higgs gerçekten bulunsa bile bu var olduğu için
değil onu aradığımız için orada olacaktır.
Çünkü parçacık enerjidir, ve üretilebilir.
Onun gerçekten orada mı... yoksa CERN deneyinde
mi üretildiğinin ayırdına nasıl varacaklar
acaba ? Transadantal elementler gibidir belirli
bir sınırdan sonra parçacıklar, onları
görmek için verdiğiniz enerji onların var
olmasına sebep olur. Bu ise illüzyonun başka
bir çeşidi olur ancak yeni bir gerçek değil.
Onların varlığını öngörmek ise var
olduklarının kanıtı olamaz, sadece
hesaplanabilir olduklarının kanıtı olabilir.