Bir tuhaf oldum dinleyince çok ürpertici
bence....benim ruhumu çağırmıyor...teşekkür
ederiz...
Osman Savaş
29 Eylül 2010 Çarşamba, 21:08
Teşekkür ederim üstadım.
Kerem Murat Yilmaz
29 Eylül 2010 Çarşamba, 21:08
Demler muhteşem tek kelimeyle ve sağdece insan
sesi
A.yağmur Tunalı
29 Eylül 2010 Çarşamba, 21:08
Azizim, bu bizans müziği mi? Şaştım kaldım.
Yer yer Mevlevî âyîni dinliyorum
zannettim.Bizans döneminden ziyade bizim 16-17.
asır havası var sanki. Merâgî dönemi bile bu
eser için erken. Teknik ***izini anlayanlar
yapsın,***a tam erken devirden çok epeyce
işlenmiş Türk makamlarının duyulmasını
nasıl izah edeceğiz?
Seyyidler Diyarı
29 Eylül 2010 Çarşamba, 21:13
GERÇEKTEN ÇOK HOŞ BİR ESER SANAT İCRA
EDİLMİŞ, PAYLAŞIMINIZ İÇİN
MÜTEŞEKKİRİM EFENDİM...
Kerem Murat Yilmaz
29 Eylül 2010 Çarşamba, 21:18
Sevgili Emine Hanım zaten bu kaydı duygulara
hitap etsin diye değil önemli bir arşiv
niteliği olduğu için yayınladım. Çok
ürperdiyseniz ışıkları yakabilirsiniz.
Mesut Ekici
29 Eylül 2010 Çarşamba, 21:21
uşşak makamıyla başlıyor arada rast
gösterimi yapıp bazen ırağa düşüyor,
muhayyerlere kadar çıkıp küçük bir
karcığar gösterip sonrada segah ta karar ediyor
usul bazen 6/8 döner gibi oluyor aslında serbest
ama çok güzel
Emin Koç
29 Eylül 2010 Çarşamba, 21:21
Çok güzel, teşekürler ..
Kerem Murat Yilmaz
29 Eylül 2010 Çarşamba, 21:23
Mesutcum süpersin tam ben yazarken sen yazdın
harikasın modülasyonlar harika
ℂ⋆ Emine Sazak ℂ⋆
29 Eylül 2010 Çarşamba, 21:27
Rica Ederim Kerem Beyefendi..elinizde olan bu
değerli kayıtları bizimle paylaştığınız
için çok memnunuz...ben o an duygularımı
dizginleyemediğim için öyle
yazıverdim...ürperdim***a loş ışık
sevdiğim için yakmama gerek yok,ayrıca çok
sevdiğim birisinin sesiyle ürpertim geçiverdi
telaşa lüzum yok:)))
Kerem Murat Yilmaz
29 Eylül 2010 Çarşamba, 21:43
Sevgili Yağmur Hocam evet çok haklısınız
Osmanlı dönemi müzik geleneğinin oluşmasında
en önemli merkez olan İstanbul dokuzuncu
yüzyıldan beri çeşitli müzik kültürlerinin
yaşadığını kaynaklardan biliyoruz. Bizans
Müziği dediğimiz ortodox kil...ise müziği
müziğinin yaşayan en eski örnekleri burada
oluşmuş. Malumunuz Türkler Orta Asya’da
göçebe hayat sürerken, komşu Çin, Moğol ve
Hint müzikleriyle, Batı Asya’da Fars
müziğiyle karşılaşan Türkler,
İslamiyet’in kabulünden sonra, Arap ve
Farslarla birlikte birtakım yeni müzik
oluşumları meydana getirmişler, göçlerle
Ortadoğu müzik kültürlerine güçlü
Asya'lı dinamikler kazandırmışlardır.
Haliyle Bizans'ta bu gruplar içindedir.
Edib Aykut Çiçekli
29 Eylül 2010 Çarşamba, 21:45
Ayin gibi ,ses sonsuzluğun sükunetini
hissettirmek istiyor sanki.Ruhumuzun ortodoks
yalnızlığına abanırcasına İsevi acının
gümrah ırmağında sessizce
yıkanıyoruz.Muhammedi bir nefha ile kendimize
geliyoruz yuhannayı düşünerek...Hepimiz
Anadoluyuz şimdi...
A.yağmur Tunalı
29 Eylül 2010 Çarşamba, 21:48
Tarihleme konusunda ne dersiniz?Bizans dönemine
tarihlenmesi mümkün olmayacak kadar Türk bir
hava yok mu? Üstelik de, 16.-17. yüzyıldan
önce olması büsbütün zor olmalı. Zamanla
icranın bu kadar kunt hale gelmesini de
düşünebilriiz,***a o t...akdirde de sanki
yeniden bestelenmiş kadar değiştiğini kabul
etmemiz gerekiyor. Siz uzmanlar ne dersiniz Kerem
Bey, dostlar?
Kerem Murat Yilmaz
29 Eylül 2010 Çarşamba, 22:26
Kyrillos Marmarinos’un 1749’da yazmış
olduğu müzik risalesi Türk müziği ile Bizans
müziği arasındaki kültürel etkileşimin bir
örneğidir. Marmarinos, yazdığı müzik
kitabının sonuna Türk Müziği ile ilgili bir
bölüm ek-lemiş ve Türk müziği sistemini nota
örnekleriyle tanıtmıştır. Bu durum, Türk
müzik kültürü ile Rum müzik kültürü
arasındaki etkileşimlerin açık bir
göstergesidir.(E. P., Judetz, 1994, Türk Mu***i
Kültürünün Anlamları, çev. Bülent Aksoy,
Pan Yayıncılık, İstanbul, s.48.)
Erdoğan Ayan
29 Eylül 2010 Çarşamba, 22:39
Bazen farklı müzik dinlemek de ihtiyaç oluyor.
Emine hanıma hak ver***k elde değil. Fakat
beğendim. Değerli bir eser olduğu
anlaşılıyor. Teşekkür ediyorum Kerem bey.
Nezih Uzel
29 Eylül 2010 Çarşamba, 23:51
Dünyada kültürel sınırlar zorlandıkça daha
çok sürprizler var. Türk makamları olarak
bilinen şey'in en başarılı olarak tüm
Doğu Akdeniz'de kullanıldığını bilir
miydiniz ? Daha neler çıkacak.
KentFasıl Ceyda Görk
30 Eylül 2010 Perşembe, 01:33
böyle bir güzelliği arşivimize kattığın
için nasıl teşekkür edilir bilebisem...
Faik Kurul
30 Eylül 2010 Perşembe, 08:28
ekkür ederim Kerem Bey.
Mustafa Bilgiç
30 Eylül 2010 Perşembe, 14:50
"Bizans" sözünü tarihçiler pek
sevmez. Doğrusu "Doğu Roma"dır. Yani
doğudur. Halk Roma'dan ithal edilmiş
değildir. Müziği de Doğu müziğidir. Bugün
günümüze Bizans Müziği denilen müzikten
birkaç ilahiden başka bir şey kalmamıştır.
Eseri dinlerken Zaharya'yı, Itrî'yi,
Seyyit Nuh'u gördüm. Kulağıma da pek
yabancı bir şey gelmedi.
Ahmet Sukru Turgut
30 Eylül 2010 Perşembe, 15:33
Yağmur hocam, Bizans müziği hakkında pek
malumatım yok. Fakat bu dinlediğimiz (Meryem
Anamız)'a ithafen okunanlara benziyor.
Dinlediğim 13. ve 14. yy. ortodoks ilahilerinden
de faklı sanki. Dediğiniz gibi 16.yy ve (veya)
sonrası olabilir. H...atta daha geç dönem
(Neo-Bizans) dönemine aitte olabilir.
Araştırmak lazım.Ortodoks müziği ile bizim
dini müziğimizin içiçe geçen kardeşliği
zaten bilinen bir gerçek.
Ersin Çelik
30 Eylül 2010 Perşembe, 15:35
Biz dinlerin kardeşliği diye bir konser verdik
CRR de..Yahudi cemaati bizim Segah Peşrevi ni
ibranice sözlerle okudular..Adamlar ibadet
yapıyorlar onunla..Burası İstanbul..Dünyanın
hiçbir yerine benzemez içiçeliği..
Mustafa Selçuk Erarslan
30 Eylül 2010 Perşembe, 15:38
Bir de Kudüs var o kadar iç içe.
Ersin Çelik
30 Eylül 2010 Perşembe, 15:38
Hatay da fena sayılmaz:)
Cemal Ünlü
30 Eylül 2010 Perşembe, 22:09
Söylenenler ilginç olmakla beraber ciddi bir
bilgi ek***liği de var. Yakıştırma ya da
kıyas yoluyla, kişisel yorumlarla
yetinmişler.Oysa hemen başvuracağımız bazı
kaynaklar mevcuttur. İlk akla gelenler. Murat
Bardakçı'nın Fener Beylerine Tü...rk
Şarkıları (Pan yayıncılık 1993)... Ayrıca
geçen yıl, taş plak kayıtlarından (1914-16)
Fener Patrikhanesi Baş mugannisi Iakovas
Nafplıotis'e ait beş CD.lik bir albüm
yayınlandı. Adı Bizans Müziği... İlgilenecek
olanlar hem İstanbul tavrı ile bu mu***inin
ilginç örneklerini dinlerler hem de üç dilde
hazırlanan kitabından konu hakkında bilgi
edinebilirler. Tabii bu mu***i binlerce yıllık
bir gelenek korunarak Patrikhane'de icra
edilmekte. Kerem Murat Yılmaz'ın bilgi ve
zevk sahibi olduğu da yazdıklarından
anlaşılıyor.
Kerem Yapar
01 Ekim 2010 Cuma, 00:21
youtubeda byzantine chant yazınca da epey bir
kayıt çıkıyor.
Yorumlar
bence....benim ruhumu çağırmıyor...teşekkür
ederiz...
sesi
Yer yer Mevlevî âyîni dinliyorum
zannettim.Bizans döneminden ziyade bizim 16-17.
asır havası var sanki. Merâgî dönemi bile bu
eser için erken. Teknik ***izini anlayanlar
yapsın,***a tam erken devirden çok epeyce
işlenmiş Türk makamlarının duyulmasını
nasıl izah edeceğiz?
EDİLMİŞ, PAYLAŞIMINIZ İÇİN
MÜTEŞEKKİRİM EFENDİM...
hitap etsin diye değil önemli bir arşiv
niteliği olduğu için yayınladım. Çok
ürperdiyseniz ışıkları yakabilirsiniz.
gösterimi yapıp bazen ırağa düşüyor,
muhayyerlere kadar çıkıp küçük bir
karcığar gösterip sonrada segah ta karar ediyor
usul bazen 6/8 döner gibi oluyor aslında serbest
ama çok güzel
harikasın modülasyonlar harika
değerli kayıtları bizimle paylaştığınız
için çok memnunuz...ben o an duygularımı
dizginleyemediğim için öyle
yazıverdim...ürperdim***a loş ışık
sevdiğim için yakmama gerek yok,ayrıca çok
sevdiğim birisinin sesiyle ürpertim geçiverdi
telaşa lüzum yok:)))
Osmanlı dönemi müzik geleneğinin oluşmasında
en önemli merkez olan İstanbul dokuzuncu
yüzyıldan beri çeşitli müzik kültürlerinin
yaşadığını kaynaklardan biliyoruz. Bizans
Müziği dediğimiz ortodox kil...ise müziği
müziğinin yaşayan en eski örnekleri burada
oluşmuş. Malumunuz Türkler Orta Asya’da
göçebe hayat sürerken, komşu Çin, Moğol ve
Hint müzikleriyle, Batı Asya’da Fars
müziğiyle karşılaşan Türkler,
İslamiyet’in kabulünden sonra, Arap ve
Farslarla birlikte birtakım yeni müzik
oluşumları meydana getirmişler, göçlerle
Ortadoğu müzik kültürlerine güçlü
Asya'lı dinamikler kazandırmışlardır.
Haliyle Bizans'ta bu gruplar içindedir.
hissettirmek istiyor sanki.Ruhumuzun ortodoks
yalnızlığına abanırcasına İsevi acının
gümrah ırmağında sessizce
yıkanıyoruz.Muhammedi bir nefha ile kendimize
geliyoruz yuhannayı düşünerek...Hepimiz
Anadoluyuz şimdi...
tarihlenmesi mümkün olmayacak kadar Türk bir
hava yok mu? Üstelik de, 16.-17. yüzyıldan
önce olması büsbütün zor olmalı. Zamanla
icranın bu kadar kunt hale gelmesini de
düşünebilriiz,***a o t...akdirde de sanki
yeniden bestelenmiş kadar değiştiğini kabul
etmemiz gerekiyor. Siz uzmanlar ne dersiniz Kerem
Bey, dostlar?
olduğu müzik risalesi Türk müziği ile Bizans
müziği arasındaki kültürel etkileşimin bir
örneğidir. Marmarinos, yazdığı müzik
kitabının sonuna Türk Müziği ile ilgili bir
bölüm ek-lemiş ve Türk müziği sistemini nota
örnekleriyle tanıtmıştır. Bu durum, Türk
müzik kültürü ile Rum müzik kültürü
arasındaki etkileşimlerin açık bir
göstergesidir.(E. P., Judetz, 1994, Türk Mu***i
Kültürünün Anlamları, çev. Bülent Aksoy,
Pan Yayıncılık, İstanbul, s.48.)
Emine hanıma hak ver***k elde değil. Fakat
beğendim. Değerli bir eser olduğu
anlaşılıyor. Teşekkür ediyorum Kerem bey.
çok sürprizler var. Türk makamları olarak
bilinen şey'in en başarılı olarak tüm
Doğu Akdeniz'de kullanıldığını bilir
miydiniz ? Daha neler çıkacak.
için nasıl teşekkür edilir bilebisem...
sevmez. Doğrusu "Doğu Roma"dır. Yani
doğudur. Halk Roma'dan ithal edilmiş
değildir. Müziği de Doğu müziğidir. Bugün
günümüze Bizans Müziği denilen müzikten
birkaç ilahiden başka bir şey kalmamıştır.
Eseri dinlerken Zaharya'yı, Itrî'yi,
Seyyit Nuh'u gördüm. Kulağıma da pek
yabancı bir şey gelmedi.
malumatım yok. Fakat bu dinlediğimiz (Meryem
Anamız)'a ithafen okunanlara benziyor.
Dinlediğim 13. ve 14. yy. ortodoks ilahilerinden
de faklı sanki. Dediğiniz gibi 16.yy ve (veya)
sonrası olabilir. H...atta daha geç dönem
(Neo-Bizans) dönemine aitte olabilir.
Araştırmak lazım.Ortodoks müziği ile bizim
dini müziğimizin içiçe geçen kardeşliği
zaten bilinen bir gerçek.
CRR de..Yahudi cemaati bizim Segah Peşrevi ni
ibranice sözlerle okudular..Adamlar ibadet
yapıyorlar onunla..Burası İstanbul..Dünyanın
hiçbir yerine benzemez içiçeliği..
bilgi ek***liği de var. Yakıştırma ya da
kıyas yoluyla, kişisel yorumlarla
yetinmişler.Oysa hemen başvuracağımız bazı
kaynaklar mevcuttur. İlk akla gelenler. Murat
Bardakçı'nın Fener Beylerine Tü...rk
Şarkıları (Pan yayıncılık 1993)... Ayrıca
geçen yıl, taş plak kayıtlarından (1914-16)
Fener Patrikhanesi Baş mugannisi Iakovas
Nafplıotis'e ait beş CD.lik bir albüm
yayınlandı. Adı Bizans Müziği... İlgilenecek
olanlar hem İstanbul tavrı ile bu mu***inin
ilginç örneklerini dinlerler hem de üç dilde
hazırlanan kitabından konu hakkında bilgi
edinebilirler. Tabii bu mu***i binlerce yıllık
bir gelenek korunarak Patrikhane'de icra
edilmekte. Kerem Murat Yılmaz'ın bilgi ve
zevk sahibi olduğu da yazdıklarından
anlaşılıyor.
kayıt çıkıyor.