bu kıssa nın doğru olmadığını biliyorum
bence paylaşmadan önce bi araştrmalıydınız.
. . . .
Cansel Akaydın
18 Temmuz 2010 Pazar, 18:38
doğrusunu biliyorsanız anlatın öğrenelim
bizde.
Harun Öztürk
18 Temmuz 2010 Pazar, 18:42
bence Kulluk görevlerini yerine getirenle
getirmeyen arasında bi fark olmalı adalet
olabilmesi için...
Seher Irmak
18 Temmuz 2010 Pazar, 18:43
bencede;;bunda bi yanlışlık var,Ümran hanıma
katılıyorum.Doğru olup olmadığı
araştırılmalı..
Durmaz Sinan
18 Temmuz 2010 Pazar, 18:44
bu kıssa doğrudur araştırın...
Alptuğ Açıkgöz
18 Temmuz 2010 Pazar, 18:45
dogru olmasa bile en kötü kişinin bile dua
edebilecegini Allah ın onu kabul edecegini
anlatıyo sonuçta ve o da şüphesiz ki
dorudur..bence konunun özüne bakmak lazım..
Esra Hume
18 Temmuz 2010 Pazar, 18:56
kissa dogrumu bilmiyorum***a Rabbim kafire de
nimetlerinden vericek kadar comerttir her inkar
eden ac kalmadigina gore bu dunyada neden olmasin
gece bir saat vardir Rabbim yeryuzune iner ve
bakar kim dua ediyor kabul ediyim diye.Ama bu
hikaye dogrumu degilmi bilmem***a duaya insanlari
tesfik etmesi acisindan hos olmus bence.
Arı Baba
18 Temmuz 2010 Pazar, 19:07
DUA BİR DİLEKÇEYSE O MAKAMDA DİLEKÇELER
SÜMENALTI EDİLMEZ GERİSİ ALLAHU ALEM.
Fatma Erdem
18 Temmuz 2010 Pazar, 19:11
arkadaslar anlatılmak istenen duanın önemi ana
fikre bakalım
Arzu Yuvanç
18 Temmuz 2010 Pazar, 19:24
Etrafta o kadar Firavun kafalı varki;Mevlam Musa
gibi fikirli olmayı bize nasip etsin
Ahmet Faruk Doğan
18 Temmuz 2010 Pazar, 19:43
videoyu seyretmediğim için ne anlattığını
bilmiyorum. mesneviyi okurken bazı beyitleri not
almıştım tahir-ül mevlevi şerhinden...8685-
"Ey dünyaperest olan gafil; Firavunda olan
kötü ahlak tamamiyle sende de mevcuttur. Lakin
senin ejderhan ...kuyuda mahpustur."8686-
"Vah yazık ki Firavuna dair söylenilen
sözlerin hepsi senin ahvalindir. Sen onları
Firavuna atf etmek istersin."Dikkat edecek
olsan, nefsinin bir Firavun, onun heva ve
hevesinin de Firavun'un veziri olduğunu
anlardın.
Ahmet Faruk Doğan
18 Temmuz 2010 Pazar, 19:44
şeriate uymayan her şey
ZINDIKLIKTIR!6960-"Ey iş adamı! (yani ; ey
Hak yolunun saliki!) Kendi malını şeriat
mihengine vur ki, sen de bir mescid-i dırar
yapmış ve bir fitne çıkarmış
olmayasın."
Flor Hasan
18 Temmuz 2010 Pazar, 19:44
Evvela, insanın fıtrat ve mahiyeti duaya
muhtaç bir şekilde dizayn edilmiştir. Nasıl
mide ve açlık iki realite ise, dua da insan
fıtratının bir realitesidir. Dua gereksinimi
insandan insana değişmez, her insanda bu
ihtiyaç aynıdır. Bu ihti...yacı bazıları
batıl yerlerde, bazıları da hakta
doyururlar.Bir Müslüman karnını koyun yiyerek
doyurur, bir Hristiyan ise hınzır yiyerek
doyurur, sonuçta her ikisi de aynı işlemi, yani
doyurma işlemini yapmıştır, bu değişmez.
Hınzır haram olduğu için mideyi doyuramaz, ya
da gidip göze veya başka bir azaya besin ve
vitamin olamaz, denilemez.Dua da insanın manevi
cesedinin bir gereksinimidir. Müslüman bu manevi
ihtiyacını meşru yol olan Allah’a yalvarmak
ile tatmin ederken, bir Hıristiyan ise haram olan
teslis inancına yalvarmakla bu ihtiyacı
karşılar, öbür putperestte puta tapınmakla o
işini görür vesaire.İkincisi ise; fiili,
kavli, ızdırari gibi duaların bir çok türü
vardır. Allah bu dua türlerinden bazılarında
ayırım yapmıyor. Mesela fiili duayı kim
yaparsa yapsın, Allah bu duaya mutlaka cevap
veriyor. Bu Allah’ın bir kanunu, bir
adetidir.Zor durumda kalmış bir Hristiyan,
mazlum sıfatı ile dua etse Allah bu duasına
cevap verir. Burada ayırım söz konusu olmuyor.
Ama aynı Hristiyan kavli olarak cennet için dua
etse, o inancı ile bu duası kabul görmez. Hasta
bir Hristiyan hastalığın şiddeti ile dua etse,
Allah ona şifa verir. Zira Allah bütün
mahlukatın Rabbi sıfatı ile ona mukabele
ediyor. Bir müşrik, tarlasını tohumlayıp
sulasa, yani fiili duasını tam manası ile ifa
etse, Allah adeti gereği bu duaya ekseri olarak
cevap veriyor, karşılıksız bırakmıyor.Bu
sebeplerden dolayı kafirlerin bu dünyada bazı
nimetlere mazhar olması ve bir takım dua
çeşitlerinin karşılığının verilmesi,
onların hak ve hakikat üzere oldukları
anlamına gelmez. Bu cevaplar ve ihsanlar
Allah’ın isimlerinin bir tecellisi, bir
gereğidir. Şafi ismi "bir Hristiyan
hastanesinde benim işim olmaz" demez, orada
da tecelli eder. Orada o ismin tecelli ile kendini
ilan etmesi onların hakkaniyetinden değil, hayat
ve varlık nimetlerinin hakkından
dolayıdır.Yani kime varlık ve hayat verilmiş
ise, bu varlık ve hayatın lazımı ve gereği
de verilmiş demektir. Hayatın verilip hayata
lazım maddelerin veril***si hikmete zıttır.
Hayatı veren kimse, idame edecek olan da odur.
Kaldı ki, kafirin bedeni, midesi, hücreleri
kafir değildir, kafirin sıfatı
kafirdir.
Ecrin Kara
18 Temmuz 2010 Pazar, 19:55
harika...
Mustafa Bostan
18 Temmuz 2010 Pazar, 20:41
firavun da kul, musa (a.s) da kul
Esengül Dzgn قك
18 Temmuz 2010 Pazar, 20:44
musanın rabbi bizimde dualarımızı kabul eder
inş.
Özlem Ayrıç
18 Temmuz 2010 Pazar, 21:58
o hikayenin doğru olduğuna bende inanıyorum
bu kıssada hak tealanın ister inanan isterse
inanmayan olsun çalışan ve gayret edene
vereceğini anlatılmak istiyor bence. yüce
allahın üstün adaletine değiniliyor.2. si
esengül hanım firavun bilindiği gibi ölmek
üzereyken ben musanın rabbine iman ettim dedi
fakat alemlerin rabbi demediği için allah onun
imanını kabul etmedi sizin bu cümleyi daha
dikkatli kullanmanız kanaatindeyim.
dusunun.... bır annenın 10 cocugu var
bazıları cok ıyı bazıları da asırı kotu...
sızce kotu olanlara kotu davranabılırmı... o
bır anne... Bizde ınanan ınanamayan hepımız
Allahın kullarıyız.. Müslumanlar Allahın
sadece bıze yardım ettıgını yada edecegını
dusunerek hata ederler..
Çiğdem Dikici Karataşlı
18 Temmuz 2010 Pazar, 23:25
çok güzel
Vera Veda
19 Temmuz 2010 ve Pazartesi
ne olursan ol gel bir an olsun umudumuzu
kaybetmemimiz gerek***a biz
Adil Alemdar
19 Temmuz 2010 ve Pazartesi
Anlamak kendi düyanda yorum yapmak lazım..
Emrah Yildiz
19 Temmuz 2010 ve Pazartesi
Dua, dua eller karıncalanmış...
Esra Karababa
19 Temmuz 2010 ve Pazartesi
Her şeyde bi hikmet aramak gerekir burda da
hikmet Allaha ulaşmayan dua yoktur o dilediğini
kabul eder. Ancak kıssa doğrumudur bilemem bazen
insanlara umut için uydurulabiliyorlar diyorya
"Korkutmayın müjdeleyin nefret ettirmeyin
sevdirin cehennemi değil cenneti anlatın".
Yorumlar
bence paylaşmadan önce bi araştrmalıydınız.
. . . .
bizde.
getirmeyen arasında bi fark olmalı adalet
olabilmesi için...
katılıyorum.Doğru olup olmadığı
araştırılmalı..
edebilecegini Allah ın onu kabul edecegini
anlatıyo sonuçta ve o da şüphesiz ki
dorudur..bence konunun özüne bakmak lazım..
nimetlerinden vericek kadar comerttir her inkar
eden ac kalmadigina gore bu dunyada neden olmasin
gece bir saat vardir Rabbim yeryuzune iner ve
bakar kim dua ediyor kabul ediyim diye.Ama bu
hikaye dogrumu degilmi bilmem***a duaya insanlari
tesfik etmesi acisindan hos olmus bence.
SÜMENALTI EDİLMEZ GERİSİ ALLAHU ALEM.
fikre bakalım
gibi fikirli olmayı bize nasip etsin
bilmiyorum. mesneviyi okurken bazı beyitleri not
almıştım tahir-ül mevlevi şerhinden...8685-
"Ey dünyaperest olan gafil; Firavunda olan
kötü ahlak tamamiyle sende de mevcuttur. Lakin
senin ejderhan ...kuyuda mahpustur."8686-
"Vah yazık ki Firavuna dair söylenilen
sözlerin hepsi senin ahvalindir. Sen onları
Firavuna atf etmek istersin."Dikkat edecek
olsan, nefsinin bir Firavun, onun heva ve
hevesinin de Firavun'un veziri olduğunu
anlardın.
ZINDIKLIKTIR!6960-"Ey iş adamı! (yani ; ey
Hak yolunun saliki!) Kendi malını şeriat
mihengine vur ki, sen de bir mescid-i dırar
yapmış ve bir fitne çıkarmış
olmayasın."
muhtaç bir şekilde dizayn edilmiştir. Nasıl
mide ve açlık iki realite ise, dua da insan
fıtratının bir realitesidir. Dua gereksinimi
insandan insana değişmez, her insanda bu
ihtiyaç aynıdır. Bu ihti...yacı bazıları
batıl yerlerde, bazıları da hakta
doyururlar.Bir Müslüman karnını koyun yiyerek
doyurur, bir Hristiyan ise hınzır yiyerek
doyurur, sonuçta her ikisi de aynı işlemi, yani
doyurma işlemini yapmıştır, bu değişmez.
Hınzır haram olduğu için mideyi doyuramaz, ya
da gidip göze veya başka bir azaya besin ve
vitamin olamaz, denilemez.Dua da insanın manevi
cesedinin bir gereksinimidir. Müslüman bu manevi
ihtiyacını meşru yol olan Allah’a yalvarmak
ile tatmin ederken, bir Hıristiyan ise haram olan
teslis inancına yalvarmakla bu ihtiyacı
karşılar, öbür putperestte puta tapınmakla o
işini görür vesaire.İkincisi ise; fiili,
kavli, ızdırari gibi duaların bir çok türü
vardır. Allah bu dua türlerinden bazılarında
ayırım yapmıyor. Mesela fiili duayı kim
yaparsa yapsın, Allah bu duaya mutlaka cevap
veriyor. Bu Allah’ın bir kanunu, bir
adetidir.Zor durumda kalmış bir Hristiyan,
mazlum sıfatı ile dua etse Allah bu duasına
cevap verir. Burada ayırım söz konusu olmuyor.
Ama aynı Hristiyan kavli olarak cennet için dua
etse, o inancı ile bu duası kabul görmez. Hasta
bir Hristiyan hastalığın şiddeti ile dua etse,
Allah ona şifa verir. Zira Allah bütün
mahlukatın Rabbi sıfatı ile ona mukabele
ediyor. Bir müşrik, tarlasını tohumlayıp
sulasa, yani fiili duasını tam manası ile ifa
etse, Allah adeti gereği bu duaya ekseri olarak
cevap veriyor, karşılıksız bırakmıyor.Bu
sebeplerden dolayı kafirlerin bu dünyada bazı
nimetlere mazhar olması ve bir takım dua
çeşitlerinin karşılığının verilmesi,
onların hak ve hakikat üzere oldukları
anlamına gelmez. Bu cevaplar ve ihsanlar
Allah’ın isimlerinin bir tecellisi, bir
gereğidir. Şafi ismi "bir Hristiyan
hastanesinde benim işim olmaz" demez, orada
da tecelli eder. Orada o ismin tecelli ile kendini
ilan etmesi onların hakkaniyetinden değil, hayat
ve varlık nimetlerinin hakkından
dolayıdır.Yani kime varlık ve hayat verilmiş
ise, bu varlık ve hayatın lazımı ve gereği
de verilmiş demektir. Hayatın verilip hayata
lazım maddelerin veril***si hikmete zıttır.
Hayatı veren kimse, idame edecek olan da odur.
Kaldı ki, kafirin bedeni, midesi, hücreleri
kafir değildir, kafirin sıfatı
kafirdir.
inş.
bu kıssada hak tealanın ister inanan isterse
inanmayan olsun çalışan ve gayret edene
vereceğini anlatılmak istiyor bence. yüce
allahın üstün adaletine değiniliyor.2. si
esengül hanım firavun bilindiği gibi ölmek
üzereyken ben musanın rabbine iman ettim dedi
fakat alemlerin rabbi demediği için allah onun
imanını kabul etmedi sizin bu cümleyi daha
dikkatli kullanmanız kanaatindeyim.
ederm
bazıları cok ıyı bazıları da asırı kotu...
sızce kotu olanlara kotu davranabılırmı... o
bır anne... Bizde ınanan ınanamayan hepımız
Allahın kullarıyız.. Müslumanlar Allahın
sadece bıze yardım ettıgını yada edecegını
dusunerek hata ederler..
kaybetmemimiz gerek***a biz
hikmet Allaha ulaşmayan dua yoktur o dilediğini
kabul eder. Ancak kıssa doğrumudur bilemem bazen
insanlara umut için uydurulabiliyorlar diyorya
"Korkutmayın müjdeleyin nefret ettirmeyin
sevdirin cehennemi değil cenneti anlatın".