ismail yk çıkartığı dokuz mevsim
albümündeki şarkılarının isimleri neler ki
yazabilirmisin videocum :)
Ümit Şahin
15 Kasım 2009 02:14 am
ya ülkesini satan bir adamın hala
şarkılarını nasıl dinliyorsunuz vergi
kaçakçılığı yapmak için alman vatandaşı
oldu arkadaşlar lütfen yapmayın bu kadar
duyarsız olmayın
Videocum
15 Kasım 2009 02:27 am
Özelden albüm linkini attım kendin bakarsın ;)
İsmail Sağır
15 Kasım 2009 02:28 am
Tmm Teşekkür ettim :) ismail yk dinlerim ve
severim ;)
Videocum
15 Kasım 2009 02:42 am
Tamam yahu ;)
Doğuş Güney Özcan
15 Kasım 2009 02:46 am
yavrum niye sürekli ismail yk
paylaşıyorsun...bunu müzik diye dinleyen
birisinin olduğunu sanmıyorum...
Erol Kaya
15 Kasım 2009 03:33 am
Şu yk dan kurtulun artık...
Ahmet Şahin
15 Kasım 2009 03:40 am
oLup ßiteni ve Yeni ÇalışmaLarı BizLere
biLdirmesi ve Haberdar OLmamız İçin Emek
HarcıyorLar Nankör oLmayaLım Ark lar ßen ßunu
Sevmedim ßen Sunu Sevmedim Diye YargıLamayın
SevenLer izLeyenLer Var onLara Ve Emege Saygı
göstermeyi biLin biLmeniz Gerekiyor Diye
Düşünüyorum..
Bedirhan Özcanli
15 Kasım 2009 03:44 am
iyi dio ***a o kadar abartılacak bişeyi yoq
Ahmet Şahin
15 Kasım 2009 03:50 am
Hııı Evet...
Haluk Bakış
15 Kasım 2009 03:54 am
videocm banada bir özel atar msın :)
Erkan Içil
15 Kasım 2009 08:52 am
Birinci D... See Moreünya Savaşı'nda ...
İngilizlere,150 bin askerimiz esir düştü.Bu
askerlerden bir kısmı da Mısır'ın
İskenderiye şehri yakınlarında bulunan
Seydibeşir Usare Kampı'na hapsedildi.
Kampın tam adı, 'Seydibeşir Kuveysna
Osmani Useray-I Harbiye Kampı' idi.Bu
kampta, 1918'deFilistin Cephesinde esir
düşen 16. Tümen'in 48. Alayı'na
bağlı Osmanlı Askerleri tutuluyordu. 12 Haziran
1920'ye kadar Iki yıl boyunca her türlü
işkence, eziyet, ağır hakaretler ve
aşağılamaya maruz kaldılar. İnsanlık dışı
muamelenin nedeni ise Ermeniler idi… Kamptaki,
Türkçe bilen Ermeni tercümanların Yalan
yanlış çevirileri ve kışkırtmaları
nedeniyle,kampların İngiliz komutanları,
azılı Türk Düşmanı haline gelmişlerdi.
Savaş bitmişti. Ancak, kamptaki ağır koşullar
nedeniyle ölenler dışındaki askerleri teslim
etmek, İngilizlerin işine gelmiyordu. Çünkü,
olası yeni bir savaşta, bu askerlerin yeniden
karşılarına çıkabilecekleri, Ermeniler
tarafından, İngilizlerin beyinlerine
işlenmişti. Çözüm toplu katliamdı…
Askerlerimiz, mikrop kırma bahanesiyle, süngü
zoruyladezenfekte havuzlarına sokuldu. Ancak;
suya normalin çok üzerinde 'krizol'
maddesi atılmıştı.. Mehmetçik, suya daha
ayağını soktuğunda, aşırı krizol maddesi
nedeniyle haşlanıyordu. Ancak, İngiliz
Askerleri, dipçik darbeleri ile askerlerimizin
havuzdan çıkmalarına izin vermiyorlardı.
Mehmetçikler, bellerine kadar gelen suya
başlarını sokmak istemediler. Ancak, bu kez
İngilizler havaya (başlarının üzerine) ateş
etmeye başladı. Askerlerimiz, öll***k için,
çömelerek başlarını suya soktular. Ancak,
başını sudan kaldıran artık göremiyordu.
Çünkü gözleri yanmıştı… Dışarı
çıkanların halini gören sıradaki
askerlerimizin direnişleri de fayda etmedi ve 15
000 (15 bin) askerimiz kör oldu....Bu vahşet, 25
Mayıs 1921 tarihinde TBMM.' de
görüşüldü. Milletvekilleri Faik ve Şeref
Beyler bir önerge vererek, Mısır'da
esirlerin Krizol banyosuna sokularak, 15 bin vatan
evladının gözlerinin kör edildiğini, bunun
faili olan İngiliz doktor, Garnizon Komutanı ve
askerlerin cezalandırılması için, TBMM'
nin teşebbüse geçmesini istediler. Ancak, yeni
kurulan devletin bin türlü derdi vardı. Ağır
sorunlarla uğraşan TBMM' de bu hesap sorma
işi unutuldu gitti. Ama onlar unutmuyorlar…
Kendi ihanetlerini bile soykırım***balajına
sarıp, dünya kamuoyuna sunuyorlar. En üzücü
olanı da malum birilerinin, bu karalama
kampanyalarına çanak tutması… ERMELİLER
SOYKIRIM YAPILDI DİYE DÜNYAYI AYAĞA
KALDIRIYOR.BİZİM TARİHİMİZDEN HABERİMİZ
YOK.!!!... .... DevamıNot:EĞER ŞEHİTLERİMİZE
SAYGINIZ VARSA; 3 dakikanızı almaz bu yazıyı
yayabildiz kadar yayın..
Berfin Doğan
15 Kasım 2009 10:21 am
Birinci D... See Moreünya Savaşı'nda ...
İngilizlere,150 bin askerimiz esir düştü.Bu
askerlerden bir kısmı da Mısır'ın
İskenderiye şehri yakınlarında bulunan
Seydibeşir Usare Kampı'na hapsedildi.
Kampın tam adı, 'Seydibeşir Kuveysna
Osmani Useray-I Harbiye Kampı' idi.Bu
kampta, 1918'deFilistin Cephesinde esir
düşen 16. Tümen'in 48. Alayı'na
bağlı Osmanlı Askerleri tutuluyordu. 12 Haziran
1920'ye kadar Iki yıl boyunca her türlü
işkence, eziyet, ağır hakaretler ve
aşağılamaya maruz kaldılar. İnsanlık dışı
muamelenin nedeni ise Ermeniler idi… Kamptaki,
Türkçe bilen Ermeni tercümanların Yalan
yanlış çevirileri ve kışkırtmaları
nedeniyle,kampların İngiliz komutanları,
azılı Türk Düşmanı haline gelmişlerdi.
Savaş bitmişti. Ancak, kamptaki ağır koşullar
nedeniyle ölenler dışındaki askerleri teslim
etmek, İngilizlerin işine gelmiyordu. Çünkü,
olası yeni bir savaşta, bu askerlerin yeniden
karşılarına çıkabilecekleri, Ermeniler
tarafından, İngilizlerin beyinlerine
işlenmişti. Çözüm toplu katliamdı…
Askerlerimiz, mikrop kırma bahanesiyle, süngü
zoruyladezenfekte havuzlarına sokuldu. Ancak;
suya normalin çok üzerinde 'krizol'
maddesi atılmıştı.. Mehmetçik, suya daha
ayağını soktuğunda, aşırı krizol maddesi
nedeniyle haşlanıyordu. Ancak, İngiliz
Askerleri, dipçik darbeleri ile askerlerimizin
havuzdan çıkmalarına izin vermiyorlardı.
Mehmetçikler, bellerine kadar gelen suya
başlarını sokmak istemediler. Ancak, bu kez
İngilizler havaya (başlarının üzerine) ateş
etmeye başladı. Askerlerimiz, öll***k için,
çömelerek başlarını suya soktular. Ancak,
başını sudan kaldıran artık göremiyordu.
Çünkü gözleri yanmıştı… Dışarı
çıkanların halini gören sıradaki
askerlerimizin direnişleri de fayda etmedi ve 15
000 (15 bin) askerimiz kör oldu....Bu vahşet, 25
Mayıs 1921 tarihinde TBMM.' de
görüşüldü. Milletvekilleri Faik ve Şeref
Beyler bir önerge vererek, Mısır'da
esirlerin Krizol banyosuna sokularak, 15 bin vatan
evladının gözlerinin kör edildiğini, bunun
faili olan İngiliz doktor, Garnizon Komutanı ve
askerlerin cezalandırılması için, TBMM'
nin teşebbüse geçmesini istediler. Ancak, yeni
kurulan devletin bin türlü derdi vardı. Ağır
sorunlarla uğraşan TBMM' de bu hesap sorma
işi unutuldu gitti. Ama onlar unutmuyorlar…
Kendi ihanetlerini bile soykırım***balajına
sarıp, dünya kamuoyuna sunuyorlar. En üzücü
olanı da malum birilerinin, bu karalama
kampanyalarına çanak tutması… ERMELİLER
SOYKIRIM YAPILDI DİYE DÜNYAYI AYAĞA
KALDIRIYOR.BİZİM TARİHİMİZDEN HABERİMİZ
YOK.!!!... .... Devamı... Devamı... Devamı...
Devamı... DevamıNot:EĞER ŞEHİTLERİMİZE
SAYGINIZ VARSA; 3 dakikanızı almaz bu yazıyı
yayabildiz kadar yayın..
Umut Erçavuş
15 Kasım 2009 10:41 am
Birinci D... See Moreünya Savaşı'nda ...
İngilizlere,150 bin askerimiz esir düştü.Bu
askerlerden bir kısmı da Mısır'ın
İskenderiye şehri yakınlarında bulunan
Seydibeşir Usare Kampı'na hapsedildi.
Kampın tam adı, 'Seydibeşir Kuveysna
Osmani Useray-I Harbiye Kampı' idi.Bu
kampta, 1918'deFilistin Cephesinde esir
düşen 16. Tümen'in 48. Alayı'na
bağlı Osmanlı Askerleri tutuluyordu. 12 Haziran
1920'ye kadar Iki yıl boyunca her türlü
işkence, eziyet, ağır hakaretler ve
aşağılamaya maruz kaldılar. İnsanlık dışı
muamelenin nedeni ise Ermeniler idi… Kamptaki,
Türkçe bilen Ermeni tercümanların Yalan
yanlış çevirileri ve kışkırtmaları
nedeniyle,kampların İngiliz komutanları,
azılı Türk Düşmanı haline gelmişlerdi.
Savaş bitmişti. Ancak, kamptaki ağır koşullar
nedeniyle ölenler dışındaki askerleri teslim
etmek, İngilizlerin işine gelmiyordu. Çünkü,
olası yeni bir savaşta, bu askerlerin yeniden
karşılarına çıkabilecekleri, Ermeniler
tarafından, İngilizlerin beyinlerine
işlenmişti. Çözüm toplu katliamdı…
Askerlerimiz, mikrop kırma bahanesiyle, süngü
zoruyladezenfekte havuzlarına sokuldu. Ancak;
suya normalin çok üzerinde 'krizol'
maddesi atılmıştı.. Mehmetçik, suya daha
ayağını soktuğunda, aşırı krizol maddesi
nedeniyle haşlanıyordu. Ancak, İngiliz
Askerleri, dipçik darbeleri ile askerlerimizin
havuzdan çıkmalarına izin vermiyorlardı.
Mehmetçikler, bellerine kadar gelen suya
başlarını sokmak istemediler. Ancak, bu kez
İngilizler havaya (başlarının üzerine) ateş
etmeye başladı. Askerlerimiz, öll***k için,
çömelerek başlarını suya soktular. Ancak,
başını sudan kaldıran artık göremiyordu.
Çünkü gözleri yanmıştı… Dışarı
çıkanların halini gören sıradaki
askerlerimizin direnişleri de fayda etmedi ve 15
000 (15 bin) askerimiz kör oldu....Bu vahşet, 25
Mayıs 1921 tarihinde TBMM.' de
görüşüldü. Milletvekilleri Faik ve Şeref
Beyler bir önerge vererek, Mısır'da
esirlerin Krizol banyosuna sokularak, 15 bin vatan
evladının gözlerinin kör edildiğini, bunun
faili olan İngiliz doktor, Garnizon Komutanı ve
askerlerin cezalandırılması için, TBMM'
nin teşebbüse geçmesini istediler. Ancak, yeni
kurulan devletin bin türlü derdi vardı. Ağır
sorunlarla uğraşan TBMM' de bu hesap sorma
işi unutuldu gitti. Ama onlar unutmuyorlar…
Kendi ihanetlerini bile soykırım***balajına
sarıp, dünya kamuoyuna sunuyorlar. En üzücü
olanı da malum birilerinin, bu karalama
kampanyalarına çanak tutması… ERMELİLER
SOYKIRIM YAPILDI DİYE DÜNYAYI AYAĞA
KALDIRIYOR.BİZİM TARİHİMİZDEN HABERİMİZ
YOK.!!!... ....
Burak Sever
15 Kasım 2009 10:45 am
bune ***,
Furkan Gonultaş
15 Kasım 2009 10:49 am
HELAL OLSUN YORUMU YAZANLARA
Mesut Cosgun ।૧૦ડ ʛʂ
15 Kasım 2009 11:21 am
güzel sölemişhelal ismail
Lassaad Hanini
15 Kasım 2009 11:29 am
videocum den reklam sadece
Özgün Ateş
15 Kasım 2009 11:46 am
bnim için öldün sen diyede bi şarkısı var
oda sper onuda paylaşın kardeş...
Sevcan Bayar Fedai
15 Kasım 2009 02:24 pm
güzel söylemiş......
Ömer Faruk Düz
15 Kasım 2009 07:44 pm
bu kronun neyini beyeniyonuz
Oquz Durgun סןףן
17 Kasım 2009 09:04 pm
süper yaaa adamım yk helallllll
Küçük Efsane
19 Kasım 2009 11:38 am
kim dinlerki bunları millette akıl yok sese bak
ya neyini dinlerler anlamam
Yorumlar
albümündeki şarkılarının isimleri neler ki
yazabilirmisin videocum :)
şarkılarını nasıl dinliyorsunuz vergi
kaçakçılığı yapmak için alman vatandaşı
oldu arkadaşlar lütfen yapmayın bu kadar
duyarsız olmayın
severim ;)
paylaşıyorsun...bunu müzik diye dinleyen
birisinin olduğunu sanmıyorum...
biLdirmesi ve Haberdar OLmamız İçin Emek
HarcıyorLar Nankör oLmayaLım Ark lar ßen ßunu
Sevmedim ßen Sunu Sevmedim Diye YargıLamayın
SevenLer izLeyenLer Var onLara Ve Emege Saygı
göstermeyi biLin biLmeniz Gerekiyor Diye
Düşünüyorum..
İngilizlere,150 bin askerimiz esir düştü.Bu
askerlerden bir kısmı da Mısır'ın
İskenderiye şehri yakınlarında bulunan
Seydibeşir Usare Kampı'na hapsedildi.
Kampın tam adı, 'Seydibeşir Kuveysna
Osmani Useray-I Harbiye Kampı' idi.Bu
kampta, 1918'deFilistin Cephesinde esir
düşen 16. Tümen'in 48. Alayı'na
bağlı Osmanlı Askerleri tutuluyordu. 12 Haziran
1920'ye kadar Iki yıl boyunca her türlü
işkence, eziyet, ağır hakaretler ve
aşağılamaya maruz kaldılar. İnsanlık dışı
muamelenin nedeni ise Ermeniler idi… Kamptaki,
Türkçe bilen Ermeni tercümanların Yalan
yanlış çevirileri ve kışkırtmaları
nedeniyle,kampların İngiliz komutanları,
azılı Türk Düşmanı haline gelmişlerdi.
Savaş bitmişti. Ancak, kamptaki ağır koşullar
nedeniyle ölenler dışındaki askerleri teslim
etmek, İngilizlerin işine gelmiyordu. Çünkü,
olası yeni bir savaşta, bu askerlerin yeniden
karşılarına çıkabilecekleri, Ermeniler
tarafından, İngilizlerin beyinlerine
işlenmişti. Çözüm toplu katliamdı…
Askerlerimiz, mikrop kırma bahanesiyle, süngü
zoruyladezenfekte havuzlarına sokuldu. Ancak;
suya normalin çok üzerinde 'krizol'
maddesi atılmıştı.. Mehmetçik, suya daha
ayağını soktuğunda, aşırı krizol maddesi
nedeniyle haşlanıyordu. Ancak, İngiliz
Askerleri, dipçik darbeleri ile askerlerimizin
havuzdan çıkmalarına izin vermiyorlardı.
Mehmetçikler, bellerine kadar gelen suya
başlarını sokmak istemediler. Ancak, bu kez
İngilizler havaya (başlarının üzerine) ateş
etmeye başladı. Askerlerimiz, öll***k için,
çömelerek başlarını suya soktular. Ancak,
başını sudan kaldıran artık göremiyordu.
Çünkü gözleri yanmıştı… Dışarı
çıkanların halini gören sıradaki
askerlerimizin direnişleri de fayda etmedi ve 15
000 (15 bin) askerimiz kör oldu....Bu vahşet, 25
Mayıs 1921 tarihinde TBMM.' de
görüşüldü. Milletvekilleri Faik ve Şeref
Beyler bir önerge vererek, Mısır'da
esirlerin Krizol banyosuna sokularak, 15 bin vatan
evladının gözlerinin kör edildiğini, bunun
faili olan İngiliz doktor, Garnizon Komutanı ve
askerlerin cezalandırılması için, TBMM'
nin teşebbüse geçmesini istediler. Ancak, yeni
kurulan devletin bin türlü derdi vardı. Ağır
sorunlarla uğraşan TBMM' de bu hesap sorma
işi unutuldu gitti. Ama onlar unutmuyorlar…
Kendi ihanetlerini bile soykırım***balajına
sarıp, dünya kamuoyuna sunuyorlar. En üzücü
olanı da malum birilerinin, bu karalama
kampanyalarına çanak tutması… ERMELİLER
SOYKIRIM YAPILDI DİYE DÜNYAYI AYAĞA
KALDIRIYOR.BİZİM TARİHİMİZDEN HABERİMİZ
YOK.!!!... .... DevamıNot:EĞER ŞEHİTLERİMİZE
SAYGINIZ VARSA; 3 dakikanızı almaz bu yazıyı
yayabildiz kadar yayın..
İngilizlere,150 bin askerimiz esir düştü.Bu
askerlerden bir kısmı da Mısır'ın
İskenderiye şehri yakınlarında bulunan
Seydibeşir Usare Kampı'na hapsedildi.
Kampın tam adı, 'Seydibeşir Kuveysna
Osmani Useray-I Harbiye Kampı' idi.Bu
kampta, 1918'deFilistin Cephesinde esir
düşen 16. Tümen'in 48. Alayı'na
bağlı Osmanlı Askerleri tutuluyordu. 12 Haziran
1920'ye kadar Iki yıl boyunca her türlü
işkence, eziyet, ağır hakaretler ve
aşağılamaya maruz kaldılar. İnsanlık dışı
muamelenin nedeni ise Ermeniler idi… Kamptaki,
Türkçe bilen Ermeni tercümanların Yalan
yanlış çevirileri ve kışkırtmaları
nedeniyle,kampların İngiliz komutanları,
azılı Türk Düşmanı haline gelmişlerdi.
Savaş bitmişti. Ancak, kamptaki ağır koşullar
nedeniyle ölenler dışındaki askerleri teslim
etmek, İngilizlerin işine gelmiyordu. Çünkü,
olası yeni bir savaşta, bu askerlerin yeniden
karşılarına çıkabilecekleri, Ermeniler
tarafından, İngilizlerin beyinlerine
işlenmişti. Çözüm toplu katliamdı…
Askerlerimiz, mikrop kırma bahanesiyle, süngü
zoruyladezenfekte havuzlarına sokuldu. Ancak;
suya normalin çok üzerinde 'krizol'
maddesi atılmıştı.. Mehmetçik, suya daha
ayağını soktuğunda, aşırı krizol maddesi
nedeniyle haşlanıyordu. Ancak, İngiliz
Askerleri, dipçik darbeleri ile askerlerimizin
havuzdan çıkmalarına izin vermiyorlardı.
Mehmetçikler, bellerine kadar gelen suya
başlarını sokmak istemediler. Ancak, bu kez
İngilizler havaya (başlarının üzerine) ateş
etmeye başladı. Askerlerimiz, öll***k için,
çömelerek başlarını suya soktular. Ancak,
başını sudan kaldıran artık göremiyordu.
Çünkü gözleri yanmıştı… Dışarı
çıkanların halini gören sıradaki
askerlerimizin direnişleri de fayda etmedi ve 15
000 (15 bin) askerimiz kör oldu....Bu vahşet, 25
Mayıs 1921 tarihinde TBMM.' de
görüşüldü. Milletvekilleri Faik ve Şeref
Beyler bir önerge vererek, Mısır'da
esirlerin Krizol banyosuna sokularak, 15 bin vatan
evladının gözlerinin kör edildiğini, bunun
faili olan İngiliz doktor, Garnizon Komutanı ve
askerlerin cezalandırılması için, TBMM'
nin teşebbüse geçmesini istediler. Ancak, yeni
kurulan devletin bin türlü derdi vardı. Ağır
sorunlarla uğraşan TBMM' de bu hesap sorma
işi unutuldu gitti. Ama onlar unutmuyorlar…
Kendi ihanetlerini bile soykırım***balajına
sarıp, dünya kamuoyuna sunuyorlar. En üzücü
olanı da malum birilerinin, bu karalama
kampanyalarına çanak tutması… ERMELİLER
SOYKIRIM YAPILDI DİYE DÜNYAYI AYAĞA
KALDIRIYOR.BİZİM TARİHİMİZDEN HABERİMİZ
YOK.!!!... .... Devamı... Devamı... Devamı...
Devamı... DevamıNot:EĞER ŞEHİTLERİMİZE
SAYGINIZ VARSA; 3 dakikanızı almaz bu yazıyı
yayabildiz kadar yayın..
İngilizlere,150 bin askerimiz esir düştü.Bu
askerlerden bir kısmı da Mısır'ın
İskenderiye şehri yakınlarında bulunan
Seydibeşir Usare Kampı'na hapsedildi.
Kampın tam adı, 'Seydibeşir Kuveysna
Osmani Useray-I Harbiye Kampı' idi.Bu
kampta, 1918'deFilistin Cephesinde esir
düşen 16. Tümen'in 48. Alayı'na
bağlı Osmanlı Askerleri tutuluyordu. 12 Haziran
1920'ye kadar Iki yıl boyunca her türlü
işkence, eziyet, ağır hakaretler ve
aşağılamaya maruz kaldılar. İnsanlık dışı
muamelenin nedeni ise Ermeniler idi… Kamptaki,
Türkçe bilen Ermeni tercümanların Yalan
yanlış çevirileri ve kışkırtmaları
nedeniyle,kampların İngiliz komutanları,
azılı Türk Düşmanı haline gelmişlerdi.
Savaş bitmişti. Ancak, kamptaki ağır koşullar
nedeniyle ölenler dışındaki askerleri teslim
etmek, İngilizlerin işine gelmiyordu. Çünkü,
olası yeni bir savaşta, bu askerlerin yeniden
karşılarına çıkabilecekleri, Ermeniler
tarafından, İngilizlerin beyinlerine
işlenmişti. Çözüm toplu katliamdı…
Askerlerimiz, mikrop kırma bahanesiyle, süngü
zoruyladezenfekte havuzlarına sokuldu. Ancak;
suya normalin çok üzerinde 'krizol'
maddesi atılmıştı.. Mehmetçik, suya daha
ayağını soktuğunda, aşırı krizol maddesi
nedeniyle haşlanıyordu. Ancak, İngiliz
Askerleri, dipçik darbeleri ile askerlerimizin
havuzdan çıkmalarına izin vermiyorlardı.
Mehmetçikler, bellerine kadar gelen suya
başlarını sokmak istemediler. Ancak, bu kez
İngilizler havaya (başlarının üzerine) ateş
etmeye başladı. Askerlerimiz, öll***k için,
çömelerek başlarını suya soktular. Ancak,
başını sudan kaldıran artık göremiyordu.
Çünkü gözleri yanmıştı… Dışarı
çıkanların halini gören sıradaki
askerlerimizin direnişleri de fayda etmedi ve 15
000 (15 bin) askerimiz kör oldu....Bu vahşet, 25
Mayıs 1921 tarihinde TBMM.' de
görüşüldü. Milletvekilleri Faik ve Şeref
Beyler bir önerge vererek, Mısır'da
esirlerin Krizol banyosuna sokularak, 15 bin vatan
evladının gözlerinin kör edildiğini, bunun
faili olan İngiliz doktor, Garnizon Komutanı ve
askerlerin cezalandırılması için, TBMM'
nin teşebbüse geçmesini istediler. Ancak, yeni
kurulan devletin bin türlü derdi vardı. Ağır
sorunlarla uğraşan TBMM' de bu hesap sorma
işi unutuldu gitti. Ama onlar unutmuyorlar…
Kendi ihanetlerini bile soykırım***balajına
sarıp, dünya kamuoyuna sunuyorlar. En üzücü
olanı da malum birilerinin, bu karalama
kampanyalarına çanak tutması… ERMELİLER
SOYKIRIM YAPILDI DİYE DÜNYAYI AYAĞA
KALDIRIYOR.BİZİM TARİHİMİZDEN HABERİMİZ
YOK.!!!... ....
oda sper onuda paylaşın kardeş...
ya neyini dinlerler anlamam