‘Risale-i Nur ve tarikat’ deyince akıllara
gelen ilk söz olarak, “Bu zaman tarikat zamanı
değil, imanı kurtarmak zamanıdır”
sözüdür.Bu söze getirilen şerh, şu
şekildedir:“… Şimdiye kadar ben yalnız iman
hakikatını düşünüp ‘Tarikat zamanı de...
Ahmed Yolcu
29 Haziran 2009 Pazartesi, 21:
Bediüzzaman Said Nursi ni tarikat ve tasavvufun
hikmetlerini anlatan iki ayrı risalesi
vardır.Tarikatların ve Tasavvufun bu milleti
geri bıraktığını söyleyenlere cevabından
bir kesit"Merkez-i Hilafet olan
İstanbul'u beşyüz elli sene bütün â...
Ahmed Yolcu
29 Haziran 2009 Pazartesi, 21:
Tarikatın dokuz faidesinden bahseden
bölümden;"Tarîkatta, zikr-i kalbî ile ve
tefekkür-ü aklî ile kazandığı teveccüh ve
huzur ve kuvvetli niyetler vasıtasıyla,
âdetlerini ibadet hükmüne çevirmek ve
muamelât-ı dünyeviyesini, a'mal-i uhreviye
hükmüne getirip sermaye-i ömrünü hüsn-ü
istimal etmek cihetiyle, ömrünün dakikalarını
hayat-ı ebediyenin sünbüllerini verecek
çekirdekler hükmüne
getirmektir." (Mektubat - 457)
Prf.Dr. Mahmud Es'ad Coşan
29 Haziran 2009 Pazartesi, 21:
Kaynakça ve açıklamalarla konuya katkıda
bulunan arkadaşlardan Allah razı olsun, S.A.
Prf.Dr. Mahmud Es'ad Coşan
29 Haziran 2009 Pazartesi, 22:
Emirdağ Lahikası sh: » (E: 20)"Beni
hapislere sokan muarızlarımın bir bahaneleri de
-o mahkemede ondan beraet kazandığım-
"tarîkatçılık"tır. Halbuki Risale-i
Nur'da daima dava edip demişim: "Zaman
tarîkat zamanı değil, belki imanı kurtarmak...
Ayşegül Babur
30 Haziran 2009 Salı, 10:19
Allah razı olsun...
Ismail Küçükgörmen
30 Haziran 2009 Salı, 11:58
Arkadaşlar,Sizlere Sadık YALSIZUÇANLAR ın
Tasavvuf RİSALESİ kitabını hararetle tavsiye
etmek istiyorum.Üstad hz. leri burada-malumunuz
olduğu üzre
Şeriat.Tarikat,Marifet,Hakikat,Kutbiyyet,K
urbiyyet,abdiyyet-anladığım tarikatın
bi sonraki d...
Abdullah Uzun
01 Temmuz 2009 Çarşamba, 17:00
çünkü tasavvufu yaşayana sormak lazım gelir.
hastaysan doktora gidersin. birisi gelip imam
Ahmed Bin Hambel Hz. lerine gelip sorular sorar.
en son muhabettullah'ı sorar o kusura bakma
Bişr-i Hafi Hz. hayatta iken bu sorunu
cevaplayamam. o Allah'ı C.c. benden iyi
bilir diye söyler. inşaallah maksat hasıl
olmuştur.
Kemal Ceylan
27 Ağustos 2009 Perşembe, 07:5
Aynen öyle de,ehl-i imana hücum eden ehl-i
dalalet,-bu asır cemaat zamanı olduğu
cihetiyle-cem'iyet ve komitecilik mayesiyle
bir şahs-ı manevî ve bir ruh-u habis
olmuş,Müslüman âlemindeki vicdan-ı umumî ve
kalb-i küllîyi bozuyor.Ve avamın t...
Kemal Ceylan
27 Ağustos 2009 Perşembe, 07:5
BİRİNCİ TELVİH: Tarîkatın sırrını ve
Mi'rac-ı Ahmediyenin (A.S.M.) sayesi
altında kalb ayağıyla bir seyr ü sülûk-u
ruhanî neticesinde; zevkî ve hâlî ve bir
derece şuhudî hakaik-i imaniye ve
Kur'aniyeye mazhariyet olduğunu beyan edip,
insanı...
Kemal Ceylan
27 Ağustos 2009 Perşembe, 07:5
İKİNCİ TELVİH: Kalbin işlemesi, zikir ve
tefekkürle olduğunu ve işlemesinin mehasininden
hayat-ı dünyeviyenin medar-ı saadeti olan
birisini beyan eder.Mektubat ( 518 )
Kemal Ceylan
27 Ağustos 2009 Perşembe, 07:5
ÜÇÜNCÜ TELVİH: Velayet, bir hüccet-i
risalet; ve tarîkat, bir bürhan-ı şeriat
olduğunu ve onun kıymetini takdir etmeyen, ne
kadar hasarete düştüğünü beyan eder.Mektubat
( 518 )
Kemal Ceylan
27 Ağustos 2009 Perşembe, 07:5
DÖRDÜNCÜ TELVİH: Meslek-i velayet çok kolay
olmakla beraber çok müşkilâtlı, çok kısa
olmakla beraber çok uzun, çok kıymetdar olmakla
beraber çok hatarlı, çok geniş olmakla beraber
çok dar olduğunu ve âfâkî ve enfüsî iki yol
ile sülûk edildiğini beyan eder.Mektubat ( 518
)
ALTINCI TELVİH: Velayet yolları içinde en
güzeli ve en müstakimi, Sünnet-i Seniyeye
ittiba olduğunu ve velayetin esaslarının en
mühimmi, ihlas; ve en keskin kuvveti, muhabbet
olduğunu beyan ederek; bu dünya dâr-ül hizmet
olduğundanve dâr-ı ücret ve mükâfat
olmadığından, tarîkatın lezaizini ve ezvak ve
keramatını kasden taleb et***k lâzım
geldiğini beyan eder.Mektubat ( 519 )
Kemal Ceylan
27 Ağustos 2009 Perşembe, 08:0
YEDİNCİ TELVİH: Tarîkat ve hakikat, şeriatın
hâdimlerinden olduğunu; tarîkat ve hakikatın
en yüksek mertebeleri, şeriatın cüz'leri
bulunduğunu; tarîkat ve hakikat, vesilelikten
çıkmamak ve daima şeriata tebaiyette kalmak
lüzumunu beyan edip, "Sünnet-i Seniye ve
ahkâm-ı şeriat haricinde evliya bulunabilir
mi?" diye suale, merak-aver bir cevab
verir.Mektubat ( 519 )
DOKUZUNCU TELVİH: Tarîkatın pek çok
semeratından gayet şirin ve güzel dokuz adedini
beyan eder.Mektubat ( 519 )
Kemal Ceylan
27 Ağustos 2009 Perşembe, 08:0
Turuk-u velayet hakkında "Dokuz
Telvih"tir ki, Telvihat-ı Tis'a
namıyla maruf bir risaledir.TARİKAT İSTEYEN,
ÜSTADIMIZIN (BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
HAZRETLERİ) TARİKATA NAZARININ NASIL OLDUĞUNU
BİLMEK İSTEYEN, TASAVVUF İSTEYEN TELVİHAT-I
TİS'A KÂFİDİR. TENKİDE GEREK YOK.
Kemal Ceylan
27 Ağustos 2009 Perşembe, 08:0
SYN "Prf.Dr. Mahmud Es'ad Coşan"
5. YORUMDA SANKİ TARİKATA KARŞI YALAN
SÖYLENMİŞ İFTİRA ATILMIŞ GİBİ ÜSTADIMIZIN
ORADA "Zaman tarîkat zamanı değil, belki
imanı kurtarmak zamanıdır. Tarîkatsız
Cennet'e gidenler çoktur, imansız
Cennet'e gid...
Kemal Ceylan
27 Ağustos 2009 Perşembe, 08:1
İslâmiyet'in hakikatında mevcud
maddî-manevî en yüksek terakki ve medeniyet
umdeleri yerine; dinsiz felsefenin
bataklığındaki nursuz prensipler, edebsiz edib
ve feylesofların fikir ve ideolojileri; gizli
komünistler, farmasonlar, dinsizler ...
Yorumlar
gelen ilk söz olarak, “Bu zaman tarikat zamanı
değil, imanı kurtarmak zamanıdır”
sözüdür.Bu söze getirilen şerh, şu
şekildedir:“… Şimdiye kadar ben yalnız iman
hakikatını düşünüp ‘Tarikat zamanı de...
hikmetlerini anlatan iki ayrı risalesi
vardır.Tarikatların ve Tasavvufun bu milleti
geri bıraktığını söyleyenlere cevabından
bir kesit"Merkez-i Hilafet olan
İstanbul'u beşyüz elli sene bütün â...
bölümden;"Tarîkatta, zikr-i kalbî ile ve
tefekkür-ü aklî ile kazandığı teveccüh ve
huzur ve kuvvetli niyetler vasıtasıyla,
âdetlerini ibadet hükmüne çevirmek ve
muamelât-ı dünyeviyesini, a'mal-i uhreviye
hükmüne getirip sermaye-i ömrünü hüsn-ü
istimal etmek cihetiyle, ömrünün dakikalarını
hayat-ı ebediyenin sünbüllerini verecek
çekirdekler hükmüne
getirmektir." (Mektubat - 457)
bulunan arkadaşlardan Allah razı olsun, S.A.
hapislere sokan muarızlarımın bir bahaneleri de
-o mahkemede ondan beraet kazandığım-
"tarîkatçılık"tır. Halbuki Risale-i
Nur'da daima dava edip demişim: "Zaman
tarîkat zamanı değil, belki imanı kurtarmak...
Tasavvuf RİSALESİ kitabını hararetle tavsiye
etmek istiyorum.Üstad hz. leri burada-malumunuz
olduğu üzre
Şeriat.Tarikat,Marifet,Hakikat,Kutbiyyet,K
urbiyyet,abdiyyet-anladığım tarikatın
bi sonraki d...
hastaysan doktora gidersin. birisi gelip imam
Ahmed Bin Hambel Hz. lerine gelip sorular sorar.
en son muhabettullah'ı sorar o kusura bakma
Bişr-i Hafi Hz. hayatta iken bu sorunu
cevaplayamam. o Allah'ı C.c. benden iyi
bilir diye söyler. inşaallah maksat hasıl
olmuştur.
dalalet,-bu asır cemaat zamanı olduğu
cihetiyle-cem'iyet ve komitecilik mayesiyle
bir şahs-ı manevî ve bir ruh-u habis
olmuş,Müslüman âlemindeki vicdan-ı umumî ve
kalb-i küllîyi bozuyor.Ve avamın t...
Mi'rac-ı Ahmediyenin (A.S.M.) sayesi
altında kalb ayağıyla bir seyr ü sülûk-u
ruhanî neticesinde; zevkî ve hâlî ve bir
derece şuhudî hakaik-i imaniye ve
Kur'aniyeye mazhariyet olduğunu beyan edip,
insanı...
tefekkürle olduğunu ve işlemesinin mehasininden
hayat-ı dünyeviyenin medar-ı saadeti olan
birisini beyan eder.Mektubat ( 518 )
risalet; ve tarîkat, bir bürhan-ı şeriat
olduğunu ve onun kıymetini takdir etmeyen, ne
kadar hasarete düştüğünü beyan eder.Mektubat
( 518 )
olmakla beraber çok müşkilâtlı, çok kısa
olmakla beraber çok uzun, çok kıymetdar olmakla
beraber çok hatarlı, çok geniş olmakla beraber
çok dar olduğunu ve âfâkî ve enfüsî iki yol
ile sülûk edildiğini beyan eder.Mektubat ( 518
)
Vahdet-üş Şuhud'un mahiyetini beyan
ederek, ehl-i sahvın ve ehl-i veraset-i
nübüvvetin âlî meşrebinin rüchaniyetini
isbat eder.Mektubat ( 518 )
güzeli ve en müstakimi, Sünnet-i Seniyeye
ittiba olduğunu ve velayetin esaslarının en
mühimmi, ihlas; ve en keskin kuvveti, muhabbet
olduğunu beyan ederek; bu dünya dâr-ül hizmet
olduğundanve dâr-ı ücret ve mükâfat
olmadığından, tarîkatın lezaizini ve ezvak ve
keramatını kasden taleb et***k lâzım
geldiğini beyan eder.Mektubat ( 519 )
hâdimlerinden olduğunu; tarîkat ve hakikatın
en yüksek mertebeleri, şeriatın cüz'leri
bulunduğunu; tarîkat ve hakikat, vesilelikten
çıkmamak ve daima şeriata tebaiyette kalmak
lüzumunu beyan edip, "Sünnet-i Seniye ve
ahkâm-ı şeriat haricinde evliya bulunabilir
mi?" diye suale, merak-aver bir cevab
verir.Mektubat ( 519 )
mühimmesini beyan eder.Mektubat ( 519 )
semeratından gayet şirin ve güzel dokuz adedini
beyan eder.Mektubat ( 519 )
Telvih"tir ki, Telvihat-ı Tis'a
namıyla maruf bir risaledir.TARİKAT İSTEYEN,
ÜSTADIMIZIN (BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
HAZRETLERİ) TARİKATA NAZARININ NASIL OLDUĞUNU
BİLMEK İSTEYEN, TASAVVUF İSTEYEN TELVİHAT-I
TİS'A KÂFİDİR. TENKİDE GEREK YOK.
5. YORUMDA SANKİ TARİKATA KARŞI YALAN
SÖYLENMİŞ İFTİRA ATILMIŞ GİBİ ÜSTADIMIZIN
ORADA "Zaman tarîkat zamanı değil, belki
imanı kurtarmak zamanıdır. Tarîkatsız
Cennet'e gidenler çoktur, imansız
Cennet'e gid...
maddî-manevî en yüksek terakki ve medeniyet
umdeleri yerine; dinsiz felsefenin
bataklığındaki nursuz prensipler, edebsiz edib
ve feylesofların fikir ve ideolojileri; gizli
komünistler, farmasonlar, dinsizler ...